Fiyatlar her gün artıyor, geçtiğimiz gün Düzce sanayisinde bir olay yaşandı. Olay şu; bir yedek parça; bir yerde bin 750 lira başka yerde bin 250 lira. 500 lira fark var. Aslında daha zam gelmeden bu enflasyon ortamında fiyatları şişirenler var. Bin 250 liraya satan da para kazanıyor, bin 750 liraya satan da para kazanıyor.
Aradaki 500'lük fark ne? Gerek marketlerde gerek sosyal ihtiyaçlarımız gerek hayatımızı kolaylaştırma noktasında neye ihtiyacımız varsa bu ihtiyaçlarımızda en az 3-4 yere fiyat sorulmalı. Menfaatimiz açısından önemli olduğu gibi enflasyon ve fiyatların şişirilmesi noktasında da bir tedbirdir. Bugün kelle paça çorba 100 lira yani 100 porsiyon kelle paça satıldığı zaman 10 bin lira para toplanıyor. Bu fiyatları birazda biz kendimiz arttırıyoruz, fırsatçılık yapıyoruz. Zam gelmeden gelme ihtimalinden veya bu kaos ortamından fiyatlarımıza fiyat ekliyoruz. Enflasyon canavarını besleyen aslında biziz. Vatandaş fiyatları alternatif olacak şekilde araştırıp en uygun yerden alırsa çok iyi olur. İşyeriyle ilgili sürekli maliyetlerden bahsedenler enflasyon canavarının kan damarlarını besleyen yapıda olan insanlar. Maliyet anlatıyor, biz muhasebe müdürü değiliz. Tabandan tavana kadar enflasyon denilen, pahalılaşma denilen olguyu, ekonomik dengeyi, tetikliyor. Fırsatçılık yapıyoruz, ne ahlaki ne vicdani ne İslami olmayan bir fiyat politikamız var. Netice itibariyle enflasyon canavarını besleyen biziz.
AK PARTİ NEYE KARŞI?
Akçakoca'da farklı şeyler gelişiyor. Cumhuriyet Halk Partili belediye 40 küsur kişiyi emekliye sevk ediyor. 25-30 seneden beri paralarını almışlar, hayatlarına bakmışlar. Fikret Albayrak, bunun için bir kredi talep ediyor kredi talebi de AK Parti grubu tarafından kabul edilmiyor. Bunu da büyük bir erdem, siyaset olarak görüyorlar. Attığımız taş, ürküttüğümüz kurbağaya değecek, yaptığımız siyaset bugün değil yarın da faydalı olacak. Bunun kime faydası var? Belediyeye faydası var, kamuoyuna faydası var. Bugün tasarruf tedbirleri açıklandı. Buna uygun mu? Uygun. Peki siz Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın tasarruf tedbirlerine aykırı siyaset yapıyorsunuz. Akçakoca'daki AK Parti İlçe Teşkilatı veya onlara kim akıl veriyorsa bu uygun mu? Neticede tasarruf tedbirleri az insanla, az maliyetle çok iş.
KARAR TASARRUF TEDBİRLERİNE UYUMLU
Sahil yolu vardı adam 30-40 metrekarelik bir yer bulmuş. Nasıl verilmişse yasal da değil. 38 tane yerin yıkım kararı çıkmış. Her yere çökmüşler. Ocak ayında buraların yıkım tebligatı yapılmış. Okan Yanmaz belediye başkanıyken görmemiş, duymamış ama işin sonunda yıkım kararları çıkmış. Görsel noktada, turizm noktasında yıkılmalı. Bazılarının hiç zaten yerinin esamesi yok, sözleşmesi yok. Tasarruf tedbirleriyle ilgili Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz bir açıklama yaptı. O açıklamaya AK Parti Akçakoca İlçe Teşkilatı’nın aldığı tavır uygun değil. Neye göre alıyorsunuz bu tavrı? Belediye personel gideri, tazminat gideri bir dünya giderlerden kurtulacak. Kamusal menfaate aykırı olan ne var? Siyaset yapıyorsunuz. Bazen siyaset yönetim noktasında insanları en uygun, en makul, en mantıklı, en ekonomik faydalanma sanatıdır. Adam ‘Bu sanatı yapacağım.’ diyor, sen buna engel oluyorsun. Gerekçe ne? Belediyeyi AK Parti kazansaydı 250 kişiyle yapılacak işi 400 kişiyle yapacaktı galiba. Siz bunu yapmayacak mıydınız? Siyasette biraz samimiyet lazım, samimiyet olmadığı zaman zaten insanlar bunu görüyor.