Aylardır çimento fiyatlarındaki artıştan yakınan ve fiyatların makul seviyelere düşmemesi halinde iş bırakacaklarının sinyalini veren İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON)’na üye müteahhitler, bugün itibarıyla boykota başladı. Türkiye genelinde 24 Eylül'e kadar yapılan tüm inşaat faaliyetleri durduruldu.

“Bizim bu boykota katılma şansımız yok, müşterilerimize vermiş olduğumuz sözlerimiz var”

Düzce’de oluşturduğu yeni yaşam alanları ile sektördeki liderliğini koruyan ALG Constructions Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Algün, çimento fiyatlarına yüzde 200’lük olağanüstü bir zam yapıldığını belirterek, “Bizim bu boykota katılma şansımız yok, projelerimiz hızlı bir şekilde devam ediyor ve ettirmek mecburiyetindeyiz. Çünkü taahhütlerimiz var, müşterilerimize vermiş olduğumuz sözlerimiz var. Onlara verdiğimiz söz her şeyden kıymetli. Bu sözlerimiz dolayısıyla her ne olursa olsun biz o çimentoyu, o betonu, o demiri alıp yapacağız ve sözlerimizi de yerine getirmiş olacağız. Bizim durma gibi, boykot etme gibi bir kararımız yok, ancak tabii olağanüstü bir fiyat artışı oldu. Bizim maliyetlerimiz de, birçok kalemde artış oldu, ama bu çimento ve betonda maalesef yüzde 200’lere varan bir fiyat artışı var. Bu artışları da bizler, maalesef dairelere, yaptığımız projelere yüklemek durumundayız. Yüklediğimiz zaman da maalesef fiyatlarda anormal bir şekilde yükselmiş oluyor.” dedi.

“En büyük sıkıntı; biz pahalıya alıyoruz ama ucuz satıyoruz”

“Maliyetlerimiz yüzde yüz arttı ancak fiyatlarımızı maalesef aynı oranda arttıramıyoruz.” diyen Algün, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Maliyetlerimiz yüzde yüz artmışken, daha biz yüzde 50 bile arttıramadık. Bizim böyle bir handikabımız var. Sattığımız malı maalesef yerine koyma şansımız yok bizim için. Elimizde diye veriyoruz, yenisini yapmamız mümkün değil. Bu sebeplerden dolayı bu çimentodaki olağandışı artışı, açıkçası bir yere koyamıyoruz. Tabii ki, elektrik maliyeti arttı, kömür maliyeti arttı, birçok maliyetlerimiz arttı, ama demir fiyatları da yine arttı. Demirdeki fiyat artışı da olağanüstü derecede. Yaklaşık yüzde 110 artmış demir. Demirin hammaddesinin yüzde 80’ini hurdalar oluşturuyor. Bu hurdanın da yüzde 90’ı ithal. Yani yüzde 90’ı ithal olan bir şeyin maliyeti yüzde 110 artarken, çimentonun hiçbir şeyi ithal değil, tamamıyla yerli. Çimentoda yüzde 200’lük bir artış söz konusu, yani burada bir dengesizlik var. Hal böyle olunca, beton santralleri de, beton firmaları da fiyatlarını arttırdı. Bu böyle olunca, bizim sattığımız malın fiyatı da otomatik olarak artmak durumunda kaldı. Burada en büyük sıkıntı; biz pahalıya alıyoruz ama ucuz satıyoruz. Vatandaşlara ev fiyatları çok pahalandı gibi geliyor, ama aslında henüz bize yansıyan maliyetleri sattığımız ürüne, dairelere yansıtamadık. Bu konuda sektör temsilcilerimizin yapmış olduğu boykot girişimini destekliyoruz ve burada bir iyileştirme yapılmasını açıkça bekliyoruz.”   

“Her yeni projede farkımızı ortaya koyuyoruz”

Düzce’nin her bölgesinde proje üretmeye gayret gösterdiklerini dile getiren Algün, “Düzce’de gördüğünüz gibi her bölgede proje yapmaya gayret gösteriyoruz. Çünkü Düzce’mizde şöyle bir algı var; herkes kendi bölgesinden yatırım yapmak istiyor, kendi bölgesinde oturmak istiyor. Dolayısıyla biz de müşterilerimizin beklentisi noktasında, Düzce’nin dört bir tarafında proje organize ediyoruz. Projelerimizde de müşterilerimizin bütün beklentilerini karşılayacak şekilde, proje geliştiriyoruz. Yani bütün konut tiplerini, fiyat avantajlarını da sunarak ortaya koyuyoruz. Ticari alanlar, yine her bölgede yapmaya çalışıyoruz. Biz projelerimizde açıkçası, çıtayı baya bir yukarı taşıdık ve taşımaya devam ediyoruz. Her yeni projemizde de bu farkı ortaya koyuyoruz ve müşterilerimiz de bunu hissediyorlar. Hem projenin vizyonu, tasarımı, konsepti, aynı zamanda kullandığımız malzeme ve materyalleri, yine çok önemli olan işçilik kalitesini yukarıya çıkartmanın gayreti içerisindeyiz.” açıklamalarında bulundu.

HABER: Savaş ARI