İklim değişikliği nedeniyle yaşanan kuraklık ve aşırı hava olaylarının hayvansal ve tarımsal üretimde verimi ve kaliteyi düşürüyor. Coğrafi işaretli ürünlerin de bu durumdan olumsuz etkilendiğini vurgulayan Prof. Dr. Cevdet Yılmaz, “Gelecek hava durumunun nasıl olacağını bilmiyoruz ama şu anda baktığımızda geçmişteki istikrarın bozulduğunu söyleyebiliriz. Küresel ısınma, 200-300 yıllık hava olayları takibi sonucunda üretilen ürünlerin istikrarını bozuyor.” açıklamalarında bulundu. Düzce’nin ise coğrafi işaretli ürün sayısının 15 olduğu belirtildi.

Cografi Isaret Ve Geleneksel Urun Adi Logo C88888 F77 F Seeklogo.com

Uzmanlar, iklim değişikliği nedeniyle yaşanan kuraklık ve aşırı hava olaylarının hayvansal ve tarımsal üretimde verimi ve kaliteyi düşürdüğünü, coğrafi işaretli ürünlerin de bu durumdan olumsuz etkilendiğini belirtti. Düzce’nin 15 coğrafi işaretinin olduğu belirtilirken, Türkiye’nin "coğrafi işaretli ürün" kavramıyla 10 yıl önce tanıştığı kaydedildi.  

Coğrafi işaret, tüketiciler için ürünün kaynağı ve karakteristik özellikleri ile coğrafi alan arasındaki bağlantıyı gösteren ve garanti eden kalite işareti olarak tanımlanırken, bu tescil gelenekselliğiyle yöreden elde edilen, ham maddesiyle yerel niteliklere bağlı olarak belli bir üne kavuşmuş ürünlerin korunmasını sağlıyor.

D Ü Z C E-3

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Cevdet Yılmaz, yerel adlarla ön plana çıkan çok sayıda lezzete sahip Türkiye'nin, "coğrafi işaretli ürün" kavramıyla 10 yıl önce tanıştığını ifade etti.

Tarım ürünlerine ve gıdalara insan eli değdikten sonraki sürecin önemli olduğunu vurgulayan Yılmaz, "Biz coğrafi şartlara uygun olarak ne kadar sağlam bir depolama yapabilirsek, yani İzmir'de üzümü, Aydın'da inciri, Malatya'da kayısıyı, Gaziantep'te biberi araziye sererek kurutabilirsek coğrafi işaretli olur. Kayseri'deki pastırma Erciyes Dağı'ndan esen rüzgarla kurursa tadına ulaşır. Şartlar uygun değilse bu ürünleri fabrikalarda, makine ortamında yapmak zorunda kalacaksınız ve aynı tadı vermeyecek, coğrafi işaretli olmayacak." dedi.

İklimin yerel şartları etkilemesinin coğrafi işaretli ürünlere de olumsuz yansıdığını aktaran Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gelecek hava durumunun nasıl olacağını bilmiyoruz ama şu anda baktığımızda geçmişteki istikrarın bozulduğunu söyleyebiliriz. Küresel ısınma, 200-300 yıllık hava olayları takibi sonucunda üretilen ürünlerin istikrarını bozuyor. Önümüzdeki yıl ne kadar kar yağacağını hatta yağıp yağmayacağını bile bilmiyoruz, gelecek yıl havanın ne kadar sıcak olacağını da bilmiyoruz."

İ K L İ M

Kuraklıkla meralarda ot örtüsünün azaldığını, hayvancılığı doğrudan ilgilendiren bu durumun da coğrafi işaretli et ve süt ürünlerinin üretimini olumsuz etkilediğini sözlerine ekleyen Yılmaz, şu değerlendirmede bulundu:

"Şu anda Türkiye'nin tamamında coğrafi işaretli ürünler risk altında çünkü kuraklık güneyden başlayarak kuzeye doğru ilerliyor. Bu durum iklim göçüne sebep olacak çünkü şu anda bizim gözlemlediğimiz daimi kar sınırı 1800-2000 bin metreden 200-300 metre daha yukarı çıktı, sıcaklık arttıkça bu yukarı çıkıyor. Bu durum insanları daha serin yer arayışına itiyor ve gelişi güzel yapılaşmadan dolayı tarım ürünlerini dolayısıyla coğrafi işaretli ürünlerin üretimini etkiliyor, suları kaynağında kirletiyor."

Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir Meslek Yüksekokulu Bitkisel ve Hayvansal Üretim Bölüm Başkanı Doç. Dr. Esin Candan Demirkol, coğrafi işaretli ürünlerin kurutularak ya da işlenerek elde edilen sebze, meyve ve hayvansal ürünlerden oluşan büyük bir grup olduğunu belirten Demirkol, "Küresel ısınmadan kaynaklı iklim koşulları ve özelliklerindeki değişimler nedeniyle bu tür ürünler tehdit altındadır. Coğrafi işaretli ürünlerin orijinalliklerinin, üretim teknolojilerinin ve kalitelerinin gözlenmesiyle bu ürünlerin risk altında olduğunu söylemek mümkün." ifadelerini kullandı.

“ SOBA DEĞİL İHMAL ÖLDÜRÜR” “ SOBA DEĞİL İHMAL ÖLDÜRÜR”

Demirkol, "Coğrafi işaretlerin, bölgesel ve kültürel mirası yansıttığını unutmamalıyız. Eğer biz biyoçeşitliliğimizi sağlıklı bir şekilde koruyabilirsek yerel tatlarımızı ve coğrafi işaretli ürünlerimizi de korumuş oluruz. Bu durum, gastronomi turizminin gelişmesi açısından da büyük bir avantaj sağlar. Yerel üretim, ulusal tarım politikaları içinde ön plana çıkmak zorunda, bunu desteklemeliyiz. Konuya sadece şehir veya bölge bazında değil, biyoçeşitliliği ve yerel bitki türlerini koruma bakış açısıyla da bakmamız gerekiyor." açıklamalarında bulundu.

Düzce’nin coğrafi işaretli ürün sayısının 15 olduğu belirtildi.

Editör: Tuğba Aksoy