Hafta içi her Cuma akşamı Öncü ekranlarında yayımlanan ve izleyicilerini ekran başına kilitleyen, Öncü Medya Haber Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal’ın hazırlayıp sunduğu “Kitabın Ortasından” programının bu haftaki konuğu, Düzce’nin ve bölgenin parlayan yıldızı ALG Conscturctions İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Algün oldu. Programı, gerek ekranları başından, gerekse sosyal medya üzerinden binlerce izleyici takip etti.
Programda, Düzce’de hayata geçirdikleri modern projelerden, devam eden projelere, Millet Bahçesi Projesinden, Kentsel Dönüşüm projesine kadar, Düzce halkının en çok merak ettiği konulara açıklık getiren Algün, Kervan Bölgesinde 50 bin metrekarelik alanda hayata geçirecekleri, Düzce ve Bölgenin en büyük alışveriş ve karma yaşam merkezi projesinin detayları hakkında bilgi verdi. Projenin Düzce’ye modern bir kent kimliğine kavuşturacağını ifade eden Algün, “projenin İçinde 5 yıldızlı bir otel, alışveriş merkezleri ve karma yaşam alanları olacak. Tüm dünya markalarını bu alışveriş merkezine getireceğiz” diye konuştu.
“Biz güven inşa ediyoruz”
Düzce’de biten ve devam eden bir çok projelerinin olduğunu kaydeden Cihat Algün, şunları belirtti:
“Bizim çok önem verdiğimiz bir sloganımız var. Biz ‘Güven İnşa Ediyoruz’ diyoruz. Sağ olsunlar müşterilerimiz ve vatandaşlar bizlere itimat ediyorlar. Alım durmuyor bizde. Satışlarımız Allah’a şükür gayet güzel, ilgi güzel, talep güzel. Biz de bu talep karşısında da durmuyoruz, zaten durmamız da mümkün değil. Ciddi bir organizasyonumuz var, devam eden projelerimiz var, şantiyelerimiz var. Aldığımız ihaleler ile birlikte yaklaşık 17 adet şantiyeyi yönetiyoruz şu anda. 17 adet şantiye de, 2 bin 500 bağımsız bölümden oluşuyor, kamu işleri hariç. Hiçbir zaman durmadık, durmuyoruz da, sürekli projelerimizi devam ettiriyoruz. Dediğim gibi bunun da karşılığını alıyoruz açıkçası. İnsanlar tüm birikimini, yatırımını bir taraftan döviz ve altınla değerlendirirken, diğer taraftan da gayrimenkule olan talep ve bizlere olan güven bitmedi, bitmiyor.”
“Kaliteden ödün vermiyoruz”
Kullandıkları malzemelerden işçiliğe kadar her zaman kaliteyi ön planda tuttuklarını ifade eden Algün, şu ifadeleri kullandı:
“Bizim özellikle üzerinde durduğumuz konu müşteri memnuniyeti ve güven ortamını tesis etmek. Bunu oluşturmak için de yapılarımızda, yapılarımızın mimarisinde, projelendirmede, kullandığımız malzeme ve materyallerde, yaptığımız işçilikte, sunduğumuz hizmette, A Kalite bir hizmet ve yapı ortaya koymaya çalışıyoruz. Ayrıca yine, projelerimizde standartların üzerinde daha fonksiyonel, daha mimari, daha estetik, daha yeni nesil projeleri yapmaya çalışıyoruz. Bu da bizi sürekli kendimizi yenileme fırsatı, daha önde olma fırsatını yaratmış oluyor.” 5:43
“Döviz arttıkça, maliyetler de artıyor”
Son dönemlerde dövizin artmasının, inşaat maliyetlerini de yükselttiğini, ancak buna rağmen satışların iyi olduğunu dile getiren Algün, şunları söyledi:
“Tabii dövizin hareketlenmesi ister istemez bir tedirginlik yaratıyor. Bizim de işimiz yatırım olduğundan dolayı bu tedirginlikten etkilenmemek mümkün değil. Ancak, bizim yaratımlarımız, projelerimiz uzun vadeli olduğu için biz bunları geçici bir dönem olduğunu düşünerek hiçbir zaman durmadık, projelerimiz devam etti. Tabii biz böyle düşünürken, müşterilerimiz de bizim gibi düşündü. Bu dönemde de yine bizden alımlar devam etti. Tabii şu da var; döviz çıktığında diğerleri durmuyor, hepsi çıkıyor. İnşaat maliyetleri de ciddi anlamda arttı ve bizim de bu maliyet, bu artışları fiyatlara yansıtmamamız mümkün değil. Bu dönemde yatırım yapan müşterilerimiz de, bunu çok büyük bir fırsat olarak gördükleri için, bu fiyat artışı öncesi ciddi bir kara geçmiş oldular. Çünkü, şöyle baktığımızda döviz bir artarken, bizim malımızın değeri bir artıyor, iki artıyor, her zaman onun çok çok üzerinde oluyor. Ayrıca, bizim malımızın değeri arttığı zaman geriye gelme durumu çok mümkün değil, ama dövizde 8-9’ları konuşurken dolar üzerinden baz alacak olursak. Gayrimenkul en iyi yatırım aracı her şeyden önce, dolayısıyla tercih sebebi olmuş oluyor.” 8:20
99’dan sonra yapılan binalar depremlere dayanıklı”
17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 depremlerinin ardından çıkartılan yönetmeliklerle yapılan yapıların sağlam olduğunu ve bu nedenle olası bir deprem durumunda bu binaları yıkılma riskinin olmadığının altını çizen Algün, şöyle devam etti:
“Şunu burada çok net bir dille ifade etmek istiyorum; her şeyden önce biz bahsettiğiniz her iki depremi de yaşayarak hissettik. Depremi yaşamak başka bir duygu. Biz deprem gerçeğini iki defa ağır bir şekilde yaşadık. Dolayısıyla bu hassasiyetle yapılarımıza çok hassas yaklaşıyoruz. Hem projelendirme de, hem dediğim gibi kullandığımız malzemelerde, hem de yaptığımız işçiliklerde, özellikle de kaba da, betonarme ve demir de en ufak bir tolerans göstermeden imalatımızı gerçekleştiriyoruz. Şunu da söyleyeyim; 99 depremi sonrası sektörde de çok ciddi anlamda, hem yönetmeliklerde, hem kanunlarda değişiklikler oldu. Bu yönetmeliklerle yapılan yapılarda riskli durumun olacağını açıkçası düşünmüyorum. Yani son dönemde yapılan yapılar, ham çıkartılan yönetmelikle, hem yapıların statiği, hem de kullanılan malzemeler gerçekten en üst seviyede. Yani sektör olarak bunu söylüyorum! Ciddi anlamda denetim de var, hem belediye açısından, hem Çevre Şehircilik açısından, hem Bakanlığın tahsis etmiş olduğu Yapı Denetim firmaları açısından, özellikle hassas konularda, en ufak bir taviz görmüyorum. Kaldı ki belediyemiz de bu konuda oldukça hassas. Ben deprem sonrası yapılan yapılaşmalarda, bundan sonra olabilecek depremlerde kesinlikle yıkılan bina olacağını zannetmiyorum açıkçası. Bir defa projelendirme de kullandığımız betonarme ve demir hesaplarında ciddi anlamda bir artış oldu. Yani şu anda kullandığımız donatı, o günlere mukayese edecek olursak en az 4-5 katı diyebilirim. Tabii malzeme kalitesi de çok arttı. Özellikle de beton, biliyorsunuz o dönemde hazır beton pek yoktu. Dolayısıyla betonun dozunda, kullanılan malzemesinde, hepsi mümkün olan kıvamda olduğundan dolayı, kullanılan demirin artması, bunların hepsi binanın depreme karşı olan mukavvamatını arttıran unsurlar.”
“Herkes bahçeli evde oturmak istiyor”
Konuşmasının devamında, “Herkes bahçeli bir evde oturmak istiyor, müstakil bir evde oturmak istiyor” diyen Cihat Algün, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Ancak; bu imkanlarla da mümkün olan bir şey. Ama biz bunu şöyle yapmaya çalışıyoruz; Tabi mümkünse bahçeli, olmuyorsa da en azından geniş terasları olan, geniş balkonları olan projeler yapmaya çalışıyoruz. Tabii bahçeli yaşam ilk tercih sebebi iken, merkezde de bunu yakalamak çok mümkün olmuyor. İnsanlar bir taraftan merkeze de yakın olmak istiyorlar. Bu da yine buda bildiğiniz dubleks daire tercih sebebini ortaya çıkartıyor.”17:08
“Düzce’nin altı gerçekten su”
“Gerçekten Düzce’nin altı su” diyerek bir gerçeğe dikkat çeken Algün, konu hakkında şunları belirtti:
“Ancak, bu memlekette yaşıyoruz sonuçta. Dolayısıyla yaşadığımız yeri de inşa ederek güzelleştirmek durumundayız. Burada temel sorun; nerede yaşadığımızın, yaşadığımız zemini iyi analiz edip, ona göre binalar yapmamız gerekiyor, dayanıklı binalar yapmamız gerekiyor, sorun bu. Japonya’da deprem bölgesi, ama insanlar gökdelen yapıyor. En son yaşadığımız İzmir Bayraklı’da yaşanan depremde de bunu gördük. 5 kat, 7 katlı binalar yıkılırken, yanında yeni yapılmış 30 katlı rezidanslar ve plazalar dimdik ayakta durdu, hasar bile olmadı yani. Burada yapıl kalitesi çok önemli, kullanılan malzeme çok önemli, projelendirme çok önemli. Düzce’nin altında su olması, temel ve diğer maliyetleri çok arttırıyor.” 23:20
“Sosyal donatıları olan modern yaşam alanları oluşturuyoruz”
Düzce’de son derece modern ve içerisinde sosyal donatıları olan kaliteli yaşam alanları oluşturduklarını anlatan Algün, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Farkındaysanız hep talepler müstakil, bahçeli ve rahat yaşanılan yerler. Yani insanlar şehirde yaşamak istemeleri ile beraber, şehrin karmaşasından kurtulmak, daha geniş, daha ferah, daha böyle nefes alınabilir ortamlarda yaşamak istiyorlar. Bizlerde açıkçası tüm projelerimizde buna çok dikkat ediyoruz, çok hassasiyet gösteriyoruz. Projelerimizi yaparken de mümkün olduğunca sosyal donatıları, alt yapıları, çevre düzenlemeleri, çocuk oyun alanlarından, otoparklarına kadar, hepsini projenin içinde organize etmeye çalışıyoruz. İnsanlar çocukları ve aileleri ile birlikte rahat yaşasınlar istiyoruz. Artık vatandaş apartmandan inip de, dışarıya çıkmak istemiyor. Artık vatandaşlarımız daha böyle parkı, yeşilliği, bahçesi olan mekanlarda yaşamak istiyorlar.”
“Algün Nova yıldızı parlayan bir projemiz”
Bir izleyicinin whatsApp üzerinden sorduğu ALG Conscturctions tarafından proje çalışmaları devam eden Algün Nova projesi ile ilgili sorusunu cevaplayan Algün, şu ifadelere yer verdi:
“Bizim hazırlamakta olduğumuz bir projemiz Algün Nova. Gerçekten de yıldızı parlayan bir projemiz. Çok iyi bir lokasyonda, çok iyi bir konumda. Geniş bir parsel, yaklaşık 20 bin metrekare alan üzerine kurulu, bir köşe konumda. Bir köşesi eski Akçakoca yoluna cepheli, diğer tarafı ise yeni açılacak olan yola cepheli. Bizde burası ile ilgili baya bir uğraşıyoruz. Gerek imar planı ile ilgili yapılan değişiklikler, gerek bir çok parsel ve hissedardan oluşan bu yapı adasını bir araya getirmek için baya bir zaman harcadık, emek verdik. Projemizde son aşamadayız ve çok kısa bir zaman içerisinde yani maksimum bir ay gibi bir zaman içerinde başlamış olacağız ve kısa sürede bitireceğiz. Gerçekten çok iddialı bir proje yapıyoruz o bölgede. Ses getirecek ve kendisini gösterecek bir proje olacak.”
“Düzce kent olmaya çalışan bir kent”
Düzce’nin modern bir kimliğe kavuşması için, tasarladıkları projelerde hep yenilikçi davrandıklarını sözlerine ekleyen Algün, şu açıklamada bulundu:
“Düzce bir kent olmaya çalışan bir kent. Hani kent olacak derken; bizim vizyonumuzla örtüşen modern, her türlü alt yapısı ile sosyal alanlarıyla binalarıyla bahçeleriyle, yollarıyla, her yönüyle modern bir kenti hayal ederek biz bunu söylüyoruz. Tabii biz burada bir Düzceli olarak, bu memlekete yaşıyoruz ve böyle de görmek istiyoruz Düzce’yi. Bu anlamda da bizim üzerimize düşen işimiz itibari ile de yaptığımız bina ve projelerimizde de Bu konuya azami derecede hassasiyet gösteriyoruz. Çünkü bizim yaptığımız iş, kalıcı bir eser. Döktüğümüz beton en az yüz sene kalacak. Dolayısıyla da, her şeyden önce göze de hitap eden, tasarımıyla da dikkat çeken, modern kent anlayışını ortaya koyan yaşam alanları yaratmaya çalışıyoruz. Onun için Düzce modern bir kent olacak, diyoruz. Bu misyonla birlikte, bir çok projede de bunu ön plana çıkartmak için yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Düzce’nin her bir noktasında varız, her bir köşesindeyiz.” 28:47
“Millet Bahçesi Projesi Düzce’ye yeni bir soluk getirecek”
Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’nün yakından takip ettiği ve büyük önem verdiği Millet Bahçesi Projesinin Düzce’ye yeni bir soluk getireceğini anlatan Algün, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Millet Bahçesi projesini inceledik. Hatta ihale aşamasında da inceleme fırsatımız oldu. Hatta işin ihalesine biz de girdik. Ancak, kısmet değilmiş diyelim, başka bir arkadaşımız aldı. Tabii, yeşil Düzce diyoruz, ama maalesef yeşilliğimiz çok azaldı Düzce’nin merkezinde. Yani insanların böyle parkı, bahçesi olabilecek, ailecek oturabileceği bir mekanımız kalmadı. O noktada Düzce’nin hem merkezinde olması, öyle bir projenin de hayat bulması Düzce’ye yeni bir soluk getirecektir diye ben düşünüyorum. Güzel bir ortam olacak, iyi bir proje. Sağ olsunlar Bakanımızın güzel bir eseri olacak bu proje, Düzce’ye de iyi bir kazanımı olacak. Yeşili, parkları, peyzajı, havuzları ve kütüphanesine kadar bambaşka bir ortam Düzce’nin merkezinde doğmuş oluyor. İnşallah kısa zamanda bitirilir, hayat bulur.”
“Düzce ve Bölge’nin en büyük alışveriş merkezi olacak”
Konuşmasının devamında, “Bizim, Düzce’de insanların bir arada sosyalleşebileceği, alıveriş yapabileceği, eğlenebileceği, bir alternatifin olmadığını düşünüyorum” diyen Algün, bu açığı gidermek için Kervan bölgesinde 50 bin metrekare alan içinde hayata geçirecekleri Alışveriş ve Karma Yaşam merkezi projesi’nin Düzce ve Bölge’nin en büyük projesi olduğunu belirterek, şu bilgileri verdi:
“Bu da Düzce’nin büyük bir eksikliği ve ayıbı olarak da görüyorum açıkçası. Maalesef alışveriş merkezi AVM dediğimiz olay, bu son dönemde artık yeni bir evrime geçerken, biz daha başlangıcını dahil yapamadık. Benimde hayalim, belki Düzce için riskte oluşabilir, bazıları açısından öyle değerlendirmekle beraber ben bu riski alarak Düzce’ye hak ettiğini düşündüğüm hem alışveriş, hem de yaşam merkezini içeren bir proje yapmak istedim. Bununla alakalı uzun zamandır bir yer arayışım vardı. Bahsettiğiniz sanayi bölgesindeki, Sayın Bakanımızın da bu konudaki çalışması ile birlikte, olabileceğini düşündüğüm çok güzel bir alan olarak değerlendirdim. Bu proje Düzce’nin girişinde, Düzce’nin siluetini de değiştirecek bir projeydi. O anlamda biz de Sayın Bakanımızın vizyonuyla beraber bir proje gerçekleştirmek istedim ve bu projeyi kendisi ile de paylaştım. Bakanımız da vatandaşlara da sunmamı istedi bu projeyi ve bu doğrultuda bir proje hazırladık. Ancak, biliyorsunuz bölge çok hisseli, çok parselden oluşan bir bölge. Şu anda yeni projelendirdiğimiz ve bitirme aşamasına getirdiğimiz, yine Düzce’nin merkezinde, Kervan bölgesinde, hemen E-5’e cepheli 50 bin metrekare alan içerisine projelendirdiğimiz alan söz konusu olunca da biz de projemizi daha fazla geciktirmemek adına yatırımımızı o tarafa yönlendirdik. O alan içerisinde Düzce’ye yakışacağını düşündüğümüz bölgenin en büyük alışveriş ve yaşam merkezini inşa etmeye çalışıyoruz. Bununla ilgili çok ciddi bir altyapı hazırlığı yaptık ve çok güzel bir proje ortaya koyduk. İçinde 5 yıldızlı bir oteli, bölgenin diyeceğim en büyük alışveriş merkezlerinden birisi, aynı zamanda ofisleri ve rezidanslarından oluşan böyle karma bir yaşam merkezi olacak. Bu çok iddialı bir proje, marka bir proje. Böylelikle Düzce’de farklı bir çağ başlayacak diye düşünüyorum. Sağ olsun Bakanımızın da bize bu projede olağanüstü bir desteği var.”