Veteriner Hekim Sinem Abanuz Aşıkoğlu, Öncü Haber’e özel açıklamalarda bulundu. Sokak hayvanları yasa tasarı hakkında görüşlerini dile getiren Aşıkoğlu, hayvanseverlere çok iş düştüğünü vurguladı. Aşıkoğlu, belediyelerin hızlı bir çözüm için, barınakların düzenini değiştirmesi gerektiğini ve sokak hayvanlarının aşılarının ve kısırlaştırılmalarının yapıldıktan sonra alınan yerlere, kendi habitatlarına bırakılması gerektiğini söyledi.
“Sokak hayvanları sorun olarak bakılacak bir mevzu değil”
Veteriner Hekim Sinem Abanuz Aşıkoğlu, sokak hayvanları yasasının yürürlüğe girmeyeceğini düşündüğünü belirterek, “Ben bu tasarının yürürlüğe girip kabul edileceğini düşünmüyorum. Sunulan şeyler ağır. Türkiye Veteriner Hekimler konseyi duruma sıcak bakmıyor. Sokak hayvanları sorun olarak bakılacak bir mevzu değil aslında. Çözümü kolay. Hayvanların düzenli toplatılması, düzenli kısırlaştırmadan sonra alındığı yere geri bırakılması. Barınakların işleyiş olarak yapması gerekeni yaptığında mevzu çözülüyor.” ifadelerini kullandı.
“Sadece kısırlaştırılıp, aşıları yapılıp tekrar sokağa salıverilmesi yapılıyor”
İllerin nüfuslarına göre, barınakların kapasitelerinin arttırılması gerektiğini belirten Aşıkoğlu, “Tasarıda barınakların arttırılması sunuluyor ama ne kadar yaparlar bilmiyorum. İllerin nüfuslarına göre barınakların kapasiteleri arttırılması gerekiyor. Avrupa’daki barınak sistemiyle Türkiye’deki barınak sistemi çok farklı. Orada barınağa giren hayvan hayatının sonuna kadar hayatını devam ettirir. Bizde sadece kısırlaştırılıp, aşıları yapılıp tekrar sokağa salıverilmesi yapılıyor. Hayvanı alıştığı habitata geri bırakman gerekir. Bizde o yapılmadığı için barınaklara tepkiler var. En büyük problem bu aslında insanların barınaklara güveninin kırılması. Düzce’de gelişme görüyorum. Yeni yer yapıldı, 3 ameliyathanesi var. 3 veteriner hekim var. Hayvanseverlerin bu durumda yapabileceği şey, boş oldukları günlerde belediyeye giderek, veteriner hekimlerin ameliyat yapmasını talep edebilir. Klinikler de seferber olur bu konuda eminim. Bunun çok çabuk çözülebilmesi için insanların el atması lazım. Senelerdir bu durumun altından kalkılamadığı için bu tasarı sunuluyor.” açıklamalarında bulundu.
“Aşısı ve kısırlaştırılması yapıldıktan sonra daha sakin oluyorlar”
Hayvanların hormonlarının fazlalığından dolayı saldırganlaştığını söyleyen Aşıkoğlu, “Vücutlarındaki östrojen ve testosteron sebebiyle alan koruma ve sürüleşme içgüdüsüyle toplu halde gezerler. Özellikle akşamları çıkıyorlar. Ben bile akşamları cesaret edemedim çıkmaya. Halk nasıl cesaret etsin? Hormonlarının fazlalığından dolayı bunu yapıyorlar. Aşısı ve kısırlaştırılması yapıldıktan sonra daha sakin oluyorlar. Çeteleşme ve alan koruması azalıyor. Çok ciddi saldırganlığı olanların barınakta tutulması gerekiyor. Barınaklarda kuralların şöyle olması lazım; 5 binlik hayvan padoğu olsun, 5 bin birinci hayvan geldiğinde hangi hayvanın belden aşağısı tutmuyorsa, çok yaşı varsa yavaş yavaş padoklar azaltılmalı. 5 bin kapasite tutulur, olması gereken budur. Barınaklarda çok iyi hekimler çalışıyor. Pitbullu da bir yerde, pincherı da bir yerde oluyor. Onu yer yani. Habitata bırakıyorlar, kim kimi yerse gibi oluyor. Yaş, ırk gibi ayrımların olması gerekiyor. Hayvanseverlere çok iş düşüyor.” ifadelerini kullandı.
