CHP Düzce Milletvekili Özcan, belediyelerin kalkınma projeleri için borçlanmasının normal olduğunu, ancak bu borçlanmaların doğru zamanlama, doğru usul ve esaslarla, kentin kaynaklarının verimli kullanılmasıyla yapılması gerektiğini belirtti.
“Düzce’nin ayağına vurulan bir pranga olacak”
Düzce Belediye Meclisi’ne sunulan 45 milyon Euro’luk bu teklifin kabul edildiği takdirde sonuçlarının geri dönülemez biçimde ağır olacağını savunan Özcan, “Belediyenin tüm şirket ve gelirlerinin, bu kredi karşılığında ipotek gösterilmesinin uzun yıllar Düzce’nin ayağına vurulmuş bir pranga olacağını ifade ederek, “Düzce halkı da vergilerinin bu şekilde kullanılmasına karşıdır” dedi.
“Teklife göre, belediyenin proje gelirleri kredi teminatı gösterilecek. Bu gelirler yetersiz kaldığı takdirde, belediyenin diğer gelirleri teminat olacak” diyen Özcan, yaptığı yazılı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Bu gelirler de yetmezse, Hazine ve Maliye Bakanlığınca dağıtılan payların yasal kesintilerine bakılmaksızın tamamı teminat olacak. Maalesef bu borçlanma miktarı ve teminat unsurları, yerel seçimlere bu kadar kısa süre kalmışken kamu finansmanı ve mali sürdürülebilirlik açısından görevi kötüye kullanmaktır. Düzce’ye ve Düzce halkına bu kötülüğün yapılmasına müsaade edemeyiz.
“Devlet kaynakları yerel seçim finansmanı olamaz”
Özcan, yerel seçimlere bu kadar kısa süre kalmışken 45 milyon Euro’luk borçlanmanın mantıklı bir yanının olmadığını, yeni gelecek Belediye Başkanı’nın da omuzlarına yüklenmiş çok büyük bir yükle göreve başlamasına neden olacağını belirtti. 45 milyon Euro’nun Türk Lirasıyla Düzce’nin bir yıllık mali bütçesinden bile fazla olduğunun altını çizen Özcan, Belediye Başkanı Faruk Özlü’ye şu eleştirileri yöneltti:
“Bu millet sizi göreve getirdiğinde 5 yıl zamanınız vardı. Tüm projelerinizi, borçlanmalarınızı, ödemelerinizi bu süre zarfında planlayıp projelerinizi tamamlayın diye seçtiler. Ancak, 5 yıllık görev sürenizin sonunda Dünya Bankası’na yıllık bütçenin üzerinde borçlanmak, devlet ve makam gücünü kullanarak, Düzcelilerin vergilerini bir parti seçim propagandası haline dönüştürmek ve koltuk süresini uzatma çabası içine girmek demektir. Devlette devamlılık esastır. Günü kurtarmak, koltuk derdine düşerek kentimizin kaynaklarını ipotek vermek sizi göreve getiren Düzcelileri kandırma çabasından öteye geçmez. Düzce halkı buna razı olmaz.
“Halka hesap verebilir bir belediyecilik anlayışımız olacak”
CHP’nin 46 yıl sonraki başarısına da dikkat çeken Özcan, şu ifadelere yer verdi:
“Cumhuriyeti kuran parti olarak bizler 46 yıl sonra CHP’nin bayrağını Düzce’ye dikmeyi başardık. Şehrin anahtarı artık bizim elimizde. Yerel Seçimlere de bu başarıyı taşıyacağız, göreceksiniz. Ancak bizim belediyecilik anlayışımız şu anki gibi olmayacak. Biz, şeffaf ve halka hesap veren yönetim anlayışıyla yapacağız çalışmalarımızı. Ekonomik bir krizin içinde hayat mücadelesi veren halkımızın vergilerini ve diğer tüm gelir kaynaklarımızı en verimli şekilde kullanacağız ve kentimizi tehlikeli borçlara sürüklemeden kalkındıracağız. Yerel yönetimlerde devamlılığın sağlanması için çalışacağız. Koltuk sevdasıyla değil, Düzce halkına duyduğumuz sevgiyle, çocuklarımızın geleceğine yönelik projelerimizle yapacağız yatırımlarımızı. Omuzlarında büyük yüklerle yaşayan vatandaşlarımıza daha büyük yükler yüklemeyeceğiz. Aksine onların yükünü hafifleteceğiz. Çünkü Düzce bunu hak ediyor.”