Kayıtlara büyük felaket olarak geçen, yüzlerce vatandaşın hayatını kaybettiği, yüzlerce vatandaşın yaralandığı ve yine yüzlerce ailenin evsiz kaldığı 12 Kasım Düzce depreminin üzerinden çeyrek asır geçti. Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal da, endisinin hazırlayıp sunduğu Yorumlu-Yorum” programının son bölümünde, Düzce’nin deprem felaketinin ardından çarpık yapılaşmasına dikkat çekti. 25 yıl önce gerçekleşen depremin ardından, şehrin tek caddeye sıkıştırıldığını söyleyen Ünsal, “ Düzce İstanbul Caddesi’yle Spor Sokak arasında kaldı. Neden alternatif imkanlar oluşturulmadı? Mis gibi tarım arazileri imara açıldı. Bunlardan çok ciddi rantlar elde edildi” dedi.
Düzce’nin gündemine ışık tuttuğu ‘Yorumluyorum’ programında Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, Düzce depreminin ardından yapılamayan şehir düzenlemesini eleştirdi. Düzce’nin belirli kitleler tarafından yönetildiğini dile getiren Ünsal, Düzce’nin en büyük sıkıntısının bu olduğunu kaydetti.
“Düzce'de yaşanılacak insanlar görev yaptığı sürece Düzce'nin kaderi değişebilir”
25 yıllık süreçte bazı kesimlerin kendi hesabına bir şeyler yaptığını söyleyen Ünsal, “Cedidiye’nin olduğu alanda kentsel dönüşüm çalışmaları hala başlamadı. Binaların çoğu yaşanacak halde değil. Bina sahipleri oturmuyor da, Suriyeli gelsin, Afganlı gelsin, yüksek paralara kiraya verelim diye bir dert içindeler. Düzce 25 yıl önce yaşadığı külfetin nimetini yaşayabilirdi, ama yaşayamadı. Bazı idareciler vardır, bazı siyasetçiler vardır, bazı menfaatçiler vardır, maymun gibi bir daldan bir dala atlarken, öbür dalı bırakmaz. 25 yıllık il sürecimizde herkes kendi hesabına bir şeyler yaptı veya çevresindeki hesabına bir şeyler yaptı. Düzce'nin tarihi dokusuna, Düzce'nin tarihi yapısına dokunacak memleket adına çok önemli. Binalar yıkılmış, caddeler daralmış, açın memleketin önünü. Ben lise mezunu bir adamım, şehir planlamacısı değilim. İsmimin önünde profesör, doktor, doçent, avukat yazmıyor. Siz akıllı adamsınız, yetişkin adamsınız, yetkili adamsınız. Düzce İstanbul Caddesi’yle, Spor Sokak arasında kaldı. Neden alternatif imkanlar oluşturulmadı? Mis gibi tarım arazileri, imara açıldı. Bunlardan çok ciddi rantlar elde edildi. İşin etkili, yetkili irade sahipleri, tahsisli arazileri ucuz paraya kapattılar. Siyasi gücü kullanıp, tahsisi kaldırdılar. Ondan sonra para kazandılar. Düzce'de yaşayacak insanlar görev yaptığı sürece, Düzce'nin kaderi değişebilir. Bir gerçek daha var 12 Kasım bir külfet, bir felakettir. Şehir yeniden imar edilebilirdi, bir şehir yeniden oluşturulabilir, bir şehir yeniden dizayn edilebilirdi. Ancak Düzce'yi yöneten bir kitle var. Kim seçilirse seçilsin, bu kitle mutlak ve mutlak yeni atanan mülki idarenin başındaki Sayın Vali olmak üzere, belediye başkanlarına, memleketin milletvekillerine, mutlaka bir yerlerden girer. Buradan bir diyalog kurar ve kendi hesaplarına göre, düzenlemeler yapmaya kalkar. Bugün Düzce'de yaşanan en büyük sıkıntılardan bir tanesi bu. Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için değil, hepimiz o birileri için bu memlekette siyaset yapmak durumundayız. Hepimiz birileri için, bu memlekette üretmek zorundayız. Onun için ölçüyoruz, biçiyoruz. Düzce bugünlerden birtakım kabuklarını kırabilir. İstanbul doldu, İzmit sanayide doldu. Sakarya keza öyle. Düzce bir hedef koydu. Turizm ve tarım dedi.” ifadelerine yer verdi.