Gündem

BENİM GERÇEK MUTLULUĞUM BU MÜBAREK YERLERDE

Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, kutsal topraklarda kayda aldığı ‘Yorumlu-yorum’ programında insanların tatil anlayışı üzerinden yapılan eleştirilerin yersizliğine dikkat çekti. Kimi Müslümanlar’ın dinlenmek ve eğlenmek için rotasını Ege, Akdeniz ya da Yunan adalarına çevirdiğini kimilerinin ise hac ya da umre ibadeti ile huzur bulduğunu belirten Ünsal, “Kime ne kimin nerede tatil yaptığından? Kimi Yunan Adaları'nda geçmişin düşmanına para saçar, kimi kutsal topraklarda...

Abone Ol

Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, kutsal topraklarda kayda aldığı ‘Yorumlu-yorum’ programında insanların tatil anlayışı üzerinden yapılan eleştirilerin yersizliğine dikkat çekti. Kimi Müslümanlar’ın dinlenmek ve eğlenmek için rotasını Ege, Akdeniz ya da Yunan adalarına çevirdiğini kimilerinin ise hac ya da umre ibadeti ile huzur bulduğunu belirten Ünsal, “Kime ne kimin nerede tatil yaptığından? Kimi Yunan Adaları'nda geçmişin düşmanına para saçar, kimi kutsal topraklarda maneviyatla huzur bulur. Bir insanın deniz sahilinde herhangi bir yerde tatil yapma hakkı varsa ibadet yerinde de kendi tatil yapma hakkı var.” dedi.

Eşi Meryem Ünsal ile birlikte umre ibadetini yerine getirmek için kutsal topraklara giden Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, bu kez Medine-i Münevvere'de Resulullah efendimizin bulunduğu beldeden Düzceliler’e seslendi. Ünsal, kendisinin hazırlayıp sunduğu Yorumlu-Yorum programının son yayınlanan bölümünde, bu mübarek diyarları görmek isteyen tüm Müslümanlar’ın Mekke ve Medine’ye gelebilmesi için dua etti.

Müslümanlar bu beldelere tatil gibi kendilerini mutlu etmek için geliyor”

Umreden yaptığı paylaşımların ardından kiminin duasını kiminin ise eleştirisini aldıklarını belirten Ünsal, herkesin tatile karşı bakış açısının farklı olabileceğini söyleyerek, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Medine-i Münevvere'de Resulullah efendimizin bulunduğu beldeden sizlere ulaşıyorum. Mevlit Kandili münasebetiyle Adem Şener Hocamızla beraber 13- 14 günlük bir umre programı için buraya geldik. Allah nasip etti, Kabe'de umremizi yaptık. Ardından Medine-i Münevvere'ye geldik. Daha önce yaptığımız yayınlarda arkadaşlarımız bizimle ilgili güzel şeyler söylüyorlar, eleştiriyorlar. Konuşma hakları var, eleştirme hakları var. Ancak şimdi buraya gelen insanlar bu ibadeti sadece Allah’la arasında Resulullah'la rehber çizgisinde bir muhabbetle yapıyorlar. Burada insanların bu anlamdaki duygu ve ibadetlerini değerlendirebiliriz. Türkiye'de gerek burjuva olan daha sonra İslami burjuva olan bazı kesimler, dünyanın birçok ülkelerine şuraya buraya gidip birçok fotoğraflar paylaşıyorlar. Ege'ye gidiyorlar, Akdeniz'e gidiyorlar. Kendi hayatlarının anladığı anlamda yiyorlar, içiyorlar, eğleniyorlar. Bunun parasal bir karşılığı var, insanlar bunu yapabilir, bize ilgilendirmiyor, kimseyi ilgilendirmez. Bir insanın deniz sahilinde herhangi bir yerde tatil yapma hakkı varsa ibadet yerinde de kendi tatil yapma hakkı var. İnsanlar tatile kendilerini rahatlatmak için farklı şekillerde rahatlatıyor. Müslümanlar niye geliyor bu beldelere? Onlar da tatil gibi kendilerini mutlu etmek için geliyor. Akdeniz'de, Ege'de, Yunan adalarına, düşman adalarına bıraktığınız parayı konuşan var mı? Bunu ifade ettikten sonra bu diyarlarda, bu memleketlerde, bu kutsal topraklarda içimizde boşluk var. İçimizdeki boşluk doluyor, doluyor boşalıyor. Bu arada bana telefonlarla yazarak, sosyal medyadan yazarak WhatsApp'tan durumlardan yazarak, ‘Bize dua et’ diyen herkesin duasını Allah kabul etsin.”  

“Gerçek mutluluk, gerçek huzur”

Gerçek mutluluğun Kabe’de olduğuna değinen Ünsal, “Hayatının farklı bölümlerinde Ege’sinde, Akdeniz'de, içkisinde, fışkısında yaşamış bir insan olarak ben 21 yıl sonra buraya geldiğimde daha büyük mutluluk aldım. Gerçek mutluluk, gerçek huzur. Benim anlatacağım boyut bu. Ben din adamı değilim ama bildiğim bir şey var. Kabe'nin, Medine'nin, kutsal toprakların ziyaretinin özgürlüğünü hiç kimsenin konuşmaya, tartışmaya, değerlendirmeye hakkı yok. Binlerce insan geliyor ve İslam dini de Resulullah'ın inisiyatifi de bizim elimizde değil. Her koyun kendi bacağından asılacak. Ancak şu önemli; ruhen ve gönülle darda olan insanlar mutlak ve mutlak bu kutsal beldeleri umre veya hac olarak ziyaret etsinler.” ifadelerine yer verdi.

PROGRAMIN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN;