Keleş, ihalenin birilerine peşkeş çekildiğini belirterek, “İhaleye girecek tüm firmaların önünü keseceksin, bir tek belediye firması girecek. Rekabet yok, fiyat artırımı yok! Nerede kamu yararı? Belediye şirketi ihaleyi alacak, alttan ihalesiz bir şekilde istediği ajansa, firmaya peşkeş çekecek” dedi.

Düzce Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve Oxijen Medya Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı İslam Keleş, Düzcenin Sesi Gazetesi youtube kanalında, Düzce Belediyesi’nin kent mobilyaları ve açık hava reklamları ihalesi ile ilgili çok sert konuştu. İhaleye rekabet koşulları oluşmadan çıkılacağını belirten Keleş, burada kamu yararı yerine, kamu zararı oluşacağına dikkat çekti.

“20 yıldır bu işi ben yapıyorum, ama bu şartlara göre ihaleye giremiyorum”

Keleş, “20 yıldır Düzce’de kent mobilyaları ve açık hava reklamlarını biz yapıyoruz. İhale sürecimiz geçen yıl Mart ayında bitmiş olmasına rağmen biz bu işi yapmaya devam ettik. Çarşamba günü yerel bir basında yayımlanan ilanda Belediyenin ihaleye çıktığını gördük. İhaleye girecek firmalardan, 2022 yılı için 10 milyon ödenmiş sermaye, 3 yılda 20 milyon net satış, şirketin ana sözleşmesine göre 5 yıllık faaliyetinin işlenmiş olması ve en enteresanı, en ilginci son 3 yıldır 50 ve üzeri sigortalı personel çalıştırıyor olması. Bu şartlarda 20 yıldır bu işi yapan firma olan ben bile bu ihaleye katılamıyorum. Bu ihale ile ilgili de biz bir iddiada bulunduk ve dedik ki; ‘Düzce Belediyesi bu ihale şartnamesine göre ihaleyi birilerine peşkeş çekiyor.’ Bunu neden dedik? Çünkü bu özelliklere sahip firmayı, değil Düzce’de civar illerde bulmak bile zor. Peki, ‘kime peşkeş çekiyor?’ dedik. Düzce Belediyesi şirketi BELTAŞ’a  bu işin Düzce Belediyesi tarafından peşkeş çekildiğini iddia ettik” diye konuştu.

“Rekabet yok, fiyat artırımı yok! Nerede kamu yararı?”

Düzce Belediyesi’nin BELTAŞ üzerinden kent mobilyaları ve açık hava reklamlarını alt firmalara peşkeş çekeceğini savunan Keleş, “Şimdi biz bu işi Düzce Belediyesi’nin bu ihaleyi BELTAŞ şirketinin alabileceği şekilde hazırladığını iddia ettik. Zorbalıkla benim 20 yıldır yaptığım işe, işin ihalesine girmemi engellediğini, hatta Düzce’de ya da civar illerde, hatta büyük şehirlerde bile ihaleye girebilme olan firmaların önünü kestiğini söyledik. Başkan Özlü’nün danışmanı Üzeyir Bey, sağ olsun, teşekkür ederim ona bizim iddialarımızı doğrulayan bir yazı kaleme aldı ve yazı da kendi kendini ihbar etti. Şimdi şöyle bir bakalım; kim bu Üzeyir Bey? BELTAŞ’ın Yönetim Kurulu Üyesi, başkanın danışmanı, arkadaş kaleme aldığı yazıda diyor ki; ‘Kamu yararı…’ Nerede kamu yararı? Kamu yararı nedir? İhaleye girecek tüm firmaların önünü keseceksin, bir tek belediye firması girecek. Rekabet yok, fiyat artırımı yok! Nerede kamu yararı? Belediye şirketi ihaleyi alacak, alttan ihalesiz bir şekilde istediği ajansa, firmaya peşkeş çekecek. Bunu nereden biliyorum? Ulaşım AŞ’de de aynısını yaptılar. Otobüslerin içindeki LED ekranları benimde tanıdığım bir çocuğa verdiler işletmesini ve başka hiçbir yerden teklif almadan. Bu mu kamu yararı? şeklinde konuştu.

“Üzeyir Bey, tarla faresi gibi her yerden çıkıyor”

“Mehmet Keleş bu memlekete 8-9 yıl hizmet etmiş siyasi bir figür. Bu memleketin birçok köşesinde izi var. Gerçi birçok izini sildiler de…” diyen Keleş, son olarak şunları söyledi:

“Özlü’nün birebir görüşmelerinde bile yer alan, tarla faresi gibi her yerden çıkan Üzeyir Bey; Sivas’tan Düzce’ye gelmiş, bizim abilerimize, çocuklarımıza, bu memlekette öyle ya da böyle hizmeti olan, ya da olmayan kimseyi ayırt etmeyen köşe bulduğu yerde böyle yukarıdan aşağıya yapıştırıyor. Sayın başkan da buna fırsat veriyor… Zaten Faruk Bey böyle bir modeli her dönem bir yerlerden buluyor. Yani buluyor, buluşturuyor, getiriyor memlekete. İhale sürecinin neden hızlandırıldığı beni hiç ilgilendirmiyor. Benim ihale sürem geçen mart ayında bitti. Ben ihaleyi neden böyle yaptınız demeye sahip bir insan değilim, benim böyle bir derdim de yok. Ben şunu istiyorum; adaletli bir şekilde, rekabet koşulları oluşacak bir şekilde ihaleyi aç, Düzce’de, Bolu’da, Sakarya’da hatta yerel, ulusal internasyonel firmaların da ihaleye girip, rekabetle en yüksek bedelle kamu yararına yönelik bir sonuç çıkartabileceğin gibi bir ihale süreci oluştur ve geliştir. İşte o zaman kamu yararından bahsedebilirsin. 20 yıldır ben resmi kurumlarla çalışıyorum. Patron der ki; ‘Artık seninle yolculuğa devam etmek istemiyorum.’ Eyvallah buna patron karar verir. Ben savunma mekanizmamı nefsi müdafaa üzerine kurdum her zaman. Canıma, işime ve ekonomime kast etmeni kabul edemem ve bu yaptığın yolsuzluğa müsaade etmem.”

HABER: Savaş ARI