Son dönemde yaşanan ‘Düzcelilik ruhu’ tartışmalarına Düzce Turizm ve Tanıtma Derneği Başkanı Yusuf Taşhan’da katıldı. Öncü Haber mikrofonuna değerlendirmelerde bulunan Taşhan, Düzce’ye dışarıdan gelip yöneticilik yapanlara karşı olduğunu söyledi. Taşhan, “Bizim belediyedeki yöneticilerimizin içinde de bu tür insanlar var. Bunu Faruk Bey ile de konuşuyoruz bazı zamanlarda, ama Düzce’ye dışardan bir yönetici atamasına kesinlikle karşıyım” ifadelerine yer verirken, Belediye Başkanı Faruk Özlü’ye ise ‘Halep, Şam ve Girne’nin kardeş şehir ilan edilmesi ile ilgili “Hayali fikirleri var” sözleriyle serzenişte bulundu.
Düzce Turizm ve Tanıtma Derneği Başkanı Yusuf Taşhan, Öncü TV mikrofonuna Düzce’nin gündemi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. ‘Düzce’de gerçek Düzcelilik ruhu var mı?’ sorusuna Taşhan, “Gerçek Düzceli dediğimiz zaman şöyle bir durum var; insanları yaratan Allah’tır. Allah’ın yarattığı insanlara insan gibi eğer bir yaşama yapıyorlarsa yabancı veya yerlisi diye bir şey yok. Ama her yörenin kendine göre bir kültürü vardır, modeli vardır. Düzceli’nin dışında Düzce’de ikamet eden insanların buna ayak uydurması gerekir. Üzülerek söylüyorum ki, Düzce bundan 30 sene önce birbirine saygılı, birbirine selam veren, büyüklerle istişare eden bir Düzce’ydi. Bundan 30-35 sene Ramazan’da Düzce sokaklarında sigara içen, sokakta herhangi ikram alan hiçbir yaşantı görmedim. Ama bugün görüyoruz ki, hiç ramazan gelmemiş gibi bir yaşantı var. Bu insanlar acaba maneviyatını mı unuttu veya İslamiyet’in yaşanma şeklini mi bilmiyor? Tabii burada Diyanet işleri Başkanlığımızın mücadele etmesi gerekiyor. Buna, idarecilerimizin bu konuda yapacağı işlerde konuya vakıf insanlarla istişaresiz karar vermeleri neden oluyor” cevabını verdi.
“Düzce’yi dışarıdan gelenlerin yönetmesine karşıyım”
Düzce’yi dışarıdan gelenlerin yönetmesine karşı olduğunu söyleyen Taşhan, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Düzce’ye gelen bir kişinin başımıza amir olmaya kalkmasına üzülüyorum. Düzce’ye geldiniz dostumuzsunuz, komşumuzsunuz, Düzce’de herhangi bir yatırım da yapmış olabilirsiniz, ama Düzce’yi yönetmeye kalkmayın. Ben usulde hata görüyorum. Bizim belediyedeki yöneticilerimizin içinde de bu tür insanlar var. Bunu Faruk Bey ile de konuşuyoruz bazı zamanlarda, ama Düzce’ye dışardan bir yönetici atamasına kesinlikle karşıyım. Düzce 400 bin nüfuslu bir yer, sen buradaki insanların yapabileceği bir iş için, dışardan birini atadığın zaman kendi vatandaşını aptal yerine koymuş olursun. Ben aptal değilim! Belediye başkan yardımcılığı yapmış insanım ben, belediyenin ne olduğunu bilen biriyim. Belediye ne ile yönetilir, nasıl yönetilir? Bunu da bilen insanım. Yani belediyede para varsa, Faruk Özlü gibi ayakları yere değmez. Ama para yoksa, o belediye başkanı kusura bakmasın, insanların her istediğini yerine getirmekte aciz kalır. Ama bugün AK Parti hükümetinde, AK Parti belediyeleri parasal yönde kesinlikle aciz değil. Ama şu var, bunlar plan proje hazırlarken, bize 20-30 sene sonra lazım olacak projelere al atıyorlar. Bugün ihtiyacımız ne ise onu yapmaları gerekiyor bence. Ben bunu seçimlerden önce Faruk Bey’in “sizi seçimlerde yanımızda istiyoruz” dediğinde de kendisine söyledim. “Bak başkan sen istişaresiz işler yapıyorsun, yaptığın işler çok güzel, ama bunları paylaş toplumun neye ihtiyacı var” dedim. Mesela Düzce’de şu an da otopark yok. Otopark konusunda Düzce de Türkiye’deki birçok il de muzdarip. Otopark yönetmeliği 1992’de gündeme geldi. O günden bu yana Belediye’nin bir tane otoparkı var. Düzce’de otoparkı ilk gündeme getiren, 1986’da ilk otopark yapan ticarethane benim. İkinci otoparkı 1992’de açtım, Şerefiye Mahallesi’nde iki katlı aşağı yukarı 150 arabalık. Ben bunu bir şahıs olarak yapıyorum, sen belediyesin. Diyeceksiniz ki, sen de 5 sene görev yaptın belediyede, otopark konusunda biz suçluyuz. O zaman bizim imkanlarımız yoktu, o gün bugünkü AK Parti gibi desteklenseydik, Düzce’de ne otopark sıkıntısı olurdu, ne park sıkıntısı olurdu, ne de banket sıkıntısı. Düzce’de şu an bir tane dört dörtlük mahalle yok.”
“Her belediye meclis üyesi, başkan vekilidir”
Düzce Belediyesi 2025 yılı ilk meclis toplantısında CHP ve Yeniden Refah Partili meclis üyelerinin sunduğu önergelerin AK Partili meclis üyeleri tarafından ret edilmesine de değinen Taşhan, “Belediye meclisinde, her belediye meclis üyesi başkan vekilidir. Onları da vatandaş seçmiştir. Onlar araştırmalar yapıp, Düzce’yi gezerek, toplumla bir araya gelerek, halkın nabzını Belediye başkanına aktarmaları lazım. Haşa, Belediye başkanı her şeyi duyacak veya görecek duruma sahip değil. Parti ayrımı yapmaksızın seçilen her meclis üyesine, topluma hizmet için oy verilmiştir. Komisyonlara seçilen arkadaşların, görevlerini yerine getirmeleri lazım. Belediyelere her gün birileri gelerek fikir sunar. Kimi bunu menfaati için, kimi de vatandaşın menfaati için yapar. Bu insanların gerçek niyetli olanlarını görmek, gerçek olmayanlara da kardeşim sen işine bak demek lazım. Belediye Başkanımızın hala güzel bir kadro oluşturduğuna inanmıyorum” diye konuştu.
“Belediye başkanımızın hayali fikirleri var”
Düzce Belediye Meclisi’nden geçen Halep, Şam ve Girne’nin Düzce’nin kardeş şehir olması ile ilgili Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’ye serzenişte bulunan Taşhan, “Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü, ufku açık bir belediye başkanımız, ben buna şahidim. Düzce’nin dışında yok Halep, yok şurası yok burası Düzce’nin kardeşi olacakmış falan. Düzce’ye kadar, Halep’e kardeş olacak Konya, Adana var bir sürü şehir var. Düzce şuan da kendi ayakları üzerinde duramıyor, belediye başkanımızın hayali fikirleri var” şeklinde konuştu.
HABER: Savaş ARI
KAMERA: Zeki AŞIKOĞLU