Bugün sabah saatlerinde, Milliyetçi Hareket Partisi il başkanlığının belediye başkanlarıyla beraber, Beyköy Beldesi’ndeki Kaledibi Restoranda düzenlenen bir kahvaltılı basın toplantısına gittik. MHP İl Başkanı İlhami Caboğlu, belediye başkanlarıyla beraber yaptığı değerlendirmede
geçtiğimiz dönem Cumhur İttifakı milletvekillerinin, yani sayın Ayşe Keşir, sayın Fahri Çakır’ın özellikle de Ayşe Keşir’i ima etti. ‘5 yıl boyunca bizim belediyelere ziyaret düzenlenmedi. 3 tane 4 tane belediyemiz var’ dedi ve bunların isimlerini verdi. ‘Buraları ziyaret etmedi’ dedi. ‘Hayırlı olsun da demedi, herhangi bir konu için ziyaret bile etmedi’ dedi. Şimdi buradan baktığımızda, bir de mobbingden bahsetti. ‘Yani bir istihbarat’ dedi. Bunları bize söyledi… Kendisine oy vermeyenlere mobbing uygulayan belediye başkanı falan bir şeyler anlattı. Kendisine göre doğru veya eğri, ama benim dikkatimi şu çekti; şimdi Temmuz ayının 5’inde İSKİ’nin genel müdürü ve tüm ekibi A takımı Ekrem İmamoğlu’nun talimatı, ama bunları bu sürece taşıyan Düzce Milletvekili Talih Özcan’ın gayretiyle Düzce’ye geliyorlar.
Cumhuriyet Halk Partili bürokratlar, Cumhuriyet Halk Partili Belediye Başkanının tasarrufuyla ve Gölyaka biliyorsunuz, Milliyetçi Hareket Partisi’nde, Düzce Merkez AK Parti’de, efendim Cumayeri Milliyetçi Hareket Partisi’nde, Akçakoca Cumhuriyet Halk Partisi’nde. Şimdi Talih Özcan daha önce belediyelere hayırlı olsun ziyaretinde bulundu. Akabinde İSKİ Düzce’nin çok hayati bir meselesi, İSKİ‘nin ekibini buraya gelmesini sağlayarak, Sayın İmamoğlu ile görüşüp, buraya gelmesini sağlayarak bu sorunu çözme noktasında bir gayret içinde tebrik ediyor. İlhami Caboğlu’da tebrik ediyor, herkes Sayın Talih Özcan’ı tebrik ediyor, ama biz Ayşe Hanımında tebrik edilmesini isterdik. Ercan beyinde tebrik edilmesini isterdik.
Şimdi Sayın Özlü geçtiğimiz günlerde Akçakoca’ya gitti. Akçakoca belediye başkanı Cumhuriyet Halk Partili, ‘hayırlı olsun’ dedi… Güzel şeyler paylaşımlar yapalım, çok mutlu olduk, insanlar mutlu oldu, ama hala örneğin Cumayeri hariç, ‘beni kimse getiremez’ diyen siyasi partinin, iktidarı temsilcileri var bu memlekette. Hala siyasi aymazlık, siyasi caymazlık, siyasi cehalet içinde olmamak lazım! Hani kolaylaştıran, zorlaştırmayan, yakınlaştıran, uzaklaştırmayan olmak lazım, işte bu dertleri paylaşmak için yaşamak için de Düzce’de ölmek lazım. Sayın Faruk Özlü Düzce’de doğdu, Düzce’de büyüdü Düzce’de Allah hayırlı uzun ömür verirse, Türkiye’nin neresinde yaşarsa yaşasın, hak vaki olduğunda annesinin, ablasının yanına gömülecek Çilimli’ye. Ama Ayşe Hanım eşinin yanına, ya Ankara’ya, ya da Konya’ya gömülecek, işte aradaki fark bu. Aradaki tek bir fark var; küçük bir fark bu. Bir daha milletvekili siyaseti olur mu, olmaz mı? Olmaz, ama Düzce’ye bir bakanımız geldiğinde, bir devlet büyüğümüz geldiğinde, Ayşe Hanım orada var, Kadın Kolları Genel Başkanı olarak Düzce’ye çok şeyler katabilirdi. Son dönemleri artık, ama şuan da ne katar, ne katmaz? Belki sona saklamıştır, bir umudumuz olur, onu da bilmiyoruz. Hiçbir şeyde kattığını söyleyemeyiz. Bir tane eser lazım, bir Necmi Hoşveri unutmuyor Düzce, bir Avni Akyol’u unutmuyor ve bir Faruk Özlüyü de unutmayacak.
Faruk Özlü’nün bu memlekete büyük eserleri var, büyük yatırımları var, büyük hamleleri var. Ama zaten bunlarda bunun farkında olduğu için, işte düğünden – düğüne, bayramdan – bayrama, cenazeden - cenazeye bir siyasettir gidiyor. Efendim Caboğlu’nun dediklerini nazara almalı, Düzce’de hoş görü olmalı, siyaset üstü adımlar atılmalı diyoruz. Ama tabii herkesin hesabı farklı, çünkü dert Düzce olunca, sonuç ve tedavi mi diyelim, artık derman mı diyelim? Yine Düzce olur, dert Düzce olup da derman Düzce değilse, bu derde derman olunmuyor.
AK Parti il teşkilatı bir açıklama yaptı… Açıklamasında bayramın ikinci günü bayramlaşmaya davet etti tüm partilileri biliyorsunuz. Önceki bayramlarda, ya bayramdan 3 gün önce veya 2 gün önce Bayram başlamadan, haftasında arkadaşlar sağa gideceklerdi, sola gideceklerdi, gezmeye gideceklerdi, tatile gideceklerdi, bayramın ortasında bayram olmaz demişlerdi. Ama şimdi Hasan Şengüloğlu’nun yaptığı açıklamada, bayramın ikinci günü AK Parti bayramlaşma yapacak. Biz de bunu eleştirmiştik, belki kamuoyu baskısı, belki de siyaset öğrenildi şimdi, siyaseti öğrenmeye başladılar. ‘Hatadan dönmek, hani fazilettir’ derler ya; bir hataydı tabi bu. Bayramdan önce bayramlaşma olmaz, iktidar partisi kucaklayıcı olur, gelir konuşur, bayramlarda ve bunu yapmış hakikaten güzel yapmış, güzel olmuş.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin bayramı da ikinci günü, Cumhuriyet Halk Partisi’nin de isabetli olmuş. Şimdi bayramlık ağzımı bayram günü açacağım da şimdiden bir adımını atayım. Şimdi Düzce’de Üniversitenin bu memlekete katkısı var mı? Var. Mutlaka vardır. Kafeler dolu, orası dolu, burası dolu ancak bizden aldıkları da var. Şimdi Sayın Emniyet Müdürü İbrahim Ergüder, ilk geldi böyle 3. ve 4. aylarında veya 5. aylarında tam bilemiyorum tarih olarak. Beçi’de bir operasyon yaptı. Bu birebir tek evler var ya; bu evlere bir operasyon yaptı, gerek uyuşturucu, gerek fuhuş noktasında çok ciddi konulara dokundu bu operasyonlarla. Şimdi, oralarda bir boşluk var. Bu kart zamparalar var, kart zamparalar Anadolu’dan veya Türkiye’nin herhangi bir tarafından gelen kız çocuklarının ihtiyaçlarını görüp, onlardan faydalanan bir kart zamparalar var. Saçını ve başını boyatan, toplumda da bunlar iyi bilinir. Bu kart zamparalar, burada cirit atmaya başladı. Bir de zengin züppeleri var, bir iyi arabalarla beraber buralarda ne var? Buralarda sadece istismar var. Duygu yok, hissiyat yok, samimiyet yok… Sayın Emniyet Müdürü İbrahim Ergüder’den, o ilk geldiği günlerdeki yaptığı operasyonlardan, bu alanları, günü birlik evlerden ve tek kişilik odalardan ve bu tür işlerden, kart zamparalardan, zengin züppelerinden kurtarmasını istiyoruz. Bu Düzce’nin çok ciddi bir problemi, ciddiyetinde ciddiyetin de ve bu anlamda artık insanların oraya ne amaçla gittiği, 3 aşağı 5 yukarı belli oldu. Bundan böyle bayramlarda veya diğer zamanlarda biz de ekiplerimizi oraya gönderip, böyle oralarda canlı yayın yapacağız. Canlı yayın yapacağız ki kimlerin orada olduğunu ve ne amaçla orada olduğunu daha sonra izah etsinler, yazık.
Bir de bu geçtiğimiz günlerde bir haber merkezimize bilgi düşmüştü. Bu masaj salonları, masaj salonlarında kadınların çok uygunsuz oturması ile ilgili mahalleli sıkıntılı. Bunlara da, bu memlekette dikkat edilmesi lazım… Ne zaman ki zinayı suç olmaktan kaldırdık, bu memlekette ondan sonra televizyon programlarında adam eşini yani evini terk etmiş, bir tane kendine sevgili bulmuş, sevgilisi eşi ve nikahlı kocası aynı stüdyoda nasıl olacak? Bunu tartışıyorlar, memleket bu hale geldi. Emniyetin, polisin yapabileceği fazla bir şey de yok. Yani son çeyrek asırda, aile kavramımız diye bir kavramımız kalmadı. Aile devlettir, aile devlettir, aile devlettir. Aile olmazsa, devlet olmaz, devlet yıkılır. İnşallah bizim devletimiz şu yaşadığımız günlerde, ailenin güçlendirilmesi konusunda bir takım hatalardan dönüp, bir takım doğrularla bu insanları kavuşturursa, bu milletin, devleti ebedi müddet duygusu daha da güçlenmiş olacak. Zaten güçlü de sağlamlaştırılmış olacak.
Pazar günü bayram… Allah kurban ibadetini, zenginlere vermiş, fakirlere değil. Ama kurban eti dağıtacak için, fakirde bulamıyorsunuz. Nasıl bir Dünya’nın içerisinde kaldık, onu da pek bilemiyoruz? Allah ibadet niyeti ile et kilogramı ile değil ibadet niyetiyle bana kaç kilo et düşecek, bundan kaç para vereceğim pazarlığı ile değil. İbadet niyeti ile kurban bayramını, kurban ibadetini yerine getirmeye bizlere Allah nasip etsin. İbadet niyeti ile olanlara ibadet niyeti ile de onun hakkı ile dağıtımını ve fakire fukaraya, garibe gurabaya bulduğumuza vermeyi de nasip etsin. Pazar günü bayram bayramınız şimdiden hayırlı olsun, mübarek olsun, kutlu olsun. Pazartesi günü bayramın ikinci günü buluşabilmek ümidi ile hoşça kalın dostça kalın iyi bayramlarda kalın.