23-1

Düzce Üniversitesi’nden yapılan açıklamaya göre, Düzce Belediyesi ev sahipliğinde gerçekleştirilen Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği 8. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı katılımcıların yoğun ilgisi ile gerçekleştirildi.
24-1
Prof. Dr. Erol Güngör Kültür Merkezi’nde düzenlenen toplantıya Düzce Valisi Selçuk Aslan, Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir, Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Genel Başkanı Ekrem Erdem, derneğin yönetim kurulu üyeleri, ilçe belediye başkanları, birim müdürleri ile çok sayıda Düzceli vatandaş katılım sağladı.

Kur’an-ı Kerim tilaveti okunmasıyla başlayan toplantıda daha sonra Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği’nin tanıtım filminin yer aldığı slayt gösterimi katılımcılarla paylaşıldı.


Ekrem Erdem’den Türkçe’nin geçmişi ve bugüne özel değerlendirme
Programın açılış konuşması için kürsüye çıkan Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Genel Başkanı Ekrem Erdem, desteklerinden ve gösterdikleri hassasiyetten ötürü Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’ye teşekkür ederek başladığı konuşmasında, Türkçenin geçmişi, kullanım şekli, dilin toplumlar için önemi, Türkçede kullanılan yabancı kelimeler özelinde artan tehlikeler ve yapılması gereken çalışmalardan kısaca bahsetti.

Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir’in Türkçeye kattıkları değerli çalışmalardan ötürü Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği’ne teşekkürlerini ilettiği konuşmasının ardından kürsüye çıkan Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü ise ilk olarak Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği’nin önemli bir kamusal sorumluluğa ve toplumsal bir amaca hizmet ettiğini belirtti.


Başkan Özlü; “Millet vasfını hak edebilmenin yolu dilden geçmektedir”
Başkan Özlü, konuşmasının devamında, TDED’in Türkçenin korunması adına ortaya koyduğu tüm çalışmaların her türlü övgüyü hak ettiğini, Türkçe’nin üzerine titremek, dilimizi korumak ve zenginleştirmenin herkesin görevi olması gerektiğinin altını çizerek, şunları kaydetti:

“Başarılı olabilmek için dilimize yani Türkçemize bilinçli olarak sahip çıkmak, dilimize hak ettiği önemi ve değeri vermek durumundayız. Aksi halde ne edebiyatta, ne sanatta, ne kültürde, ne de bilimde bir yere varmamız mümkün olmayacaktır. Tarih boyunca dili olmayan, dilsiz yaşamış bir millet yoktur. Millet olarak yaşayabilmenin, millet vasfını hak edebilmenin yolu, dilden geçmektedir. Yedi asır önce Karamanoğlu Mehmet Bey’in ‘Bundan böyle divanda, dergahta, çarşıda ve meydanda Türkçe’den başka dil kullanılmayacaktı.’ fermanı, bizlere yol gösterir niteliktedir. Karamaoğlu Mehmet Bey’den yüzyıllar sonra büyük düşünür Ziya Gökalp şunları söylüyor; ‘Başka dile uymaz annenin sesi, Her sözün ararsan vardır Türkçesi’. Evet her sözün Türkçesi vardır. Yeter ki onu arayalım ve bulalım.”


“Topyekun dil bilinciyle hareket etmemizin zamanı gelmiştir”
Türkçenin sadece bir iletişim aracı olmaktan ziyade hafızamız, yorumlama zenginliğimiz ve bağımsızlığımız olduğunu vurgulayan Başkan Özlü, “Türkçemizi korumak istiyorsak, gençlerimize sosyal medyanın dışında bir başka dünya daha olduğunu, edebiyat, şiir, sanat ve kültür dünyasının olduğunu öğretmemiz ve göstermemiz gerekiyor. Artık topyekun bir dil bilinciyle hareket etmemizin zamanı gelmiştir. Bunun daha çok bir gönül işi ve adanmışlık işi olduğunu biliyorum. Bu anlamda Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği’nin değerli üyelerine şükranlarımı sunuyor, toplantınızın hem derneğiniz hem de Türkçemizin yarınlarına hayırlı sonuçlara vesile olmasını diliyorum” dedi.

Başkan Özlü’nün ardından kürsüye çıkan Düzce Valisi Selçuk Aslan’da toplumlar için dilin önemi ve Türkçe dilinin zenginliğinden bahsetti.

Toplantı, protokol konuşmalarının ardından hediye takdimi ve dernek yönetiminin istişare ve değerlendirmeleri ile devam etti.