Sağlık & Çevre

“BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ ZAYIF OLAN KİŞİLERDE DAHA SIK GÖRÜLÜR”

Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Pınar Yıldız, “12 Kasım Dünya Zatürre Günü” dolayısıyla önemli bilgiler paylaştı. Yıldız, “Hafif vakalarda, kişiler evde tedavi edilebilir ve birkaç hafta içinde iyileşebilirler. Daha ciddi vakalarda ise hastanede yatış gerekebilir ve tedavi süreci daha uzun sürebilir.” açıklamalarında bulundu.

Abone Ol

“12 Kasım Dünya Zatürre Günü” kapsamında Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Pınar Yıldız, önemli bilgilendirmelerde bulundu.

“Zatürre Ciddi Bir Hastalık Olabilir, Ancak Önlenebilir ve Tedavi Edilebilir”

Zatürrenin akciğerlerimizdeki hava keseciklerinin iltihaplanması ile oluşan bir hastalık olduğunu aktaran Doç. Dr. Pınar Yıldız,  “Bu iltihaplanmaya genellikle bakteriler, virüsler veya mantarlar gibi mikroorganizmalar neden olur. Hava yoluyla bulaşan bu mikroplar, öksürme veya hapşırma yoluyla havaya karışır ve bizler de bu havayı soluduğumuzda akciğerlerimize ulaşarak enfeksiyona yol açabilirler.” dedi.

“Özellikle Çocuklar, Yaşlılar ve Bağışıklık Sistemi Zayıf Olan Kişilerde Daha Sık Görülür”

Zatürrenin dünya genelinde önemli bir sağlık sorunu olduğunu ve her yaştan insanı etkileyebileceğine işaret eden Doç. Dr. Yıldız, “Özellikle çocuklar, yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde daha sık görülür. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, zatürre her yıl milyonlarca insanı etkilemekte ve özellikle gelişmekte olan ülkelerde çocuk ölümlerinin önde gelen nedenlerinden biri olmaya devam etmektedir. Türkiye'de de zatürre, özellikle kış aylarında sık görülen bir hastalıktır. Sağlık Bakanlığı istatistiklerine göre, zatürre ülkemizde hastane yatışlarının önemli bir kısmını oluşturmaktadır.” şeklinde konuştu.

“Zatürre Bulaşıcı Bir Hastalıktır”

Zatürrenin bulaşıcı bir hastalık olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Yıldız, “Daha önce de belirttiğim gibi, hastalığa neden olan mikroplar öksürme veya hapşırma yoluyla havaya karışabilir ve diğer insanlara bulaşabilir. Ayrıca, enfekte kişilerin kullandığı eşyalara temas etmek de hastalığın bulaşmasına yol açabilir.” açıklamalarında bulundu.

Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yıldız, zatürre için 65 yaş üstü yetişkinler, 2 yaş altı çocuklar, bağışıklık sistemi zayıf olan kişiler (HIV/AIDS, kanser tedavisi görenler vb.), kronik hastalığı olanlar (astım, KOAH, diyabet vb.), sigara içenler ile huzurevlerinde veya bakım evlerinde yaşayanların risk altında olduğunu da sözlerine ekledi.

Zatürre belirtilerinin hastalığın nedenine ve kişinin genel sağlık durumuna bağlı olarak değişebildiğini dile getiren Doç. Dr. Yıldız;  öksürük (balgamlı veya balgamsız), ateş, titreme, nefes darlığı, göğüs ağrısı, yorgunluk ve halsizlik, iştahsızlık, bulantı, kusma ve baş ağrısının hastalığın en yaygın belirtileri olduğunu ifade etti.

Zatürre tanısı genellikle fizik muayene, hastanın öyküsü ve görüntüleme testleri ile konulduğunu kaydeden Doç. Dr. Yıldız, “Fizik muayenede doktorunuz steteskopla akciğerlerinizi dinleyerek hırıltı veya raller gibi anormal sesler olup olmadığını kontrol edecektir. Akciğerlerdeki iltihaplanmayı göstermek için  göğüs röntgeni kullanılır. Enfeksiyonu ve nedenini belirlemek için kan testleri yapılabilir. Öksürükle çıkan balgam örneği, enfeksiyona neden olan mikroorganizmayı belirlemek için laboratuvarda incelenir. Bazı durumlarda, bilgisayarlı tomografi (BT) taraması, bronkoskopi veya akciğer fonksiyon testleri gibi ek testler gerekebilir.” şeklinde konuştu.

“Sigara İçmek, Zatürre Riskini Artırır”

Zatürreden korunmak için alınabilecek önlemler hakkında bilgi veren Doç. Dr. Yıldız konuşmasında,  “Özellikle öksürdükten veya hapşırdıktan sonra, tuvaleti kullandıktan sonra ve yemeklerden önce ve sonra ellerinizi sabun ve suyla en az 20 saniye yıkayın. Öksürürken ve hapşırırken ağzınızı ve burnunuzu kapatın. Zatürre veya grip gibi solunum yolu enfeksiyonu olan kişilerle yakın temastan kaçının. Sigara içmek, zatürre riskini artırır. Dengeli beslenin, düzenli egzersiz yapın ve yeterli uyuyun. Aşı olun. Zatürreye karşı iki tür aşı mevcuttur: pnömokok aşıları ve grip aşısı. Pnömokok aşıları, zatürrenin en yaygın nedeni olan Streptococcus pneumoniae bakterisine karşı koruma sağlar. Grip aşısı ise grip virüsüne karşı koruma sağlar. Grip, zatürreye yakalanma riskini artırabilir. Aşılar yüzde 100 etkili olmasa da, zatürreye yakalanma riskini ve hastalığın ciddiyetini önemli ölçüde azaltabilirler.” ifadelerine yer verdi.

Zatürre tedavisi, hastalığın nedenine, şiddetine ve kişinin genel sağlık durumuna bağlı olarak değişebildiğine işaret eden Doç. Dr. Yıldız, “Hafif vakalarda, kişiler evde tedavi edilebilir ve birkaç hafta içinde iyileşebilirler. Daha ciddi vakalarda ise hastanede yatış gerekebilir ve tedavi süreci daha uzun sürebilir.” dedi.

“Zatürre Konusunda Bilinçli Olun”

12 Kasım Dünya Zatürre Gününün, zatürre konusunda farkındalık yaratmak ve bu hastalıktan korunma yolları hakkında bilgi vermek için önemli bir fırsat olduğunu dile dile getiren Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Pınar Yıldız, “ Herkesi zatürre aşıları hakkında bilgi edinmeye ve risk altında olan kişilerin aşı olmalarını sağlamaya davet ediyorum. Unutmayın, zatürre ciddi bir hastalık olabilir, ancak önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. Sağlığınıza dikkat edin ve zatürre konusunda bilinçli olun!” diyerek açıklamasını sonlandırdı.