Akçakoca’nın sadece plajlarını değil kanalizasyon sularının yeterli arıtılmaması sonucu denizini de esir alan kirliliğin gündeme bomba gibi düşmesinin ardından adeta köşeye sıkışan Belediye Başkanı Okan Yanmaz, Sağlık Bakanlığı verileri ortadayken, Öncü Medya’ya ‘Akçakoca düşmanlığı’ iftirası atmaya kalktı. Kendisi de Akçakocalı olan ve memleketinde doğru iş yapana ‘Helal olsun’ dediği gibi yanlışa da ‘Durun!’ diyerek ses yükselten Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, “Bizim meselemiz Okan-Sadullah meselesi değil. Bizim meselemiz Akçakoca!” diyerek Yanmaz’ın basını hedef göstermesini eleştirdi. Ünsal ayrıca, “Biz ‘Akçakoca esnafına gitmeyin.’ demiyoruz ki… Biz, ‘Denizde koli basil var, sıkıntı büyük, bunun çözümünü belediye bulsun.” diyoruz. Akçakoca’ya düşmanlığı 3 mavi bayrağı tutamayanlar ediyordur.” sözleri ile Öncü Haber’in Akçakocalılar’ın yanında olduğunu vurguladı.
YANMAZ’IN TAKTİĞİ: ÇÖZÜM YOK, ALGI VAR
Sağlık Bakanlığı’nın deniz suyu kirliliğine ilişkin verilerine rağmen Öncü Medya Grubu’nu hedef alan Akçakoca Belediye Başkanı Okan Yanmaz, adeta algı operasyonu yapmaya çalıştı.
BASIN GERÇEKLERİ YAZDI, BAŞKAN NE YAPACAĞINI ŞAŞIRDI
Başkan Yanmaz’ın göreve gelmesi sonrası Akçakoca’nın 3 mavi bayrağından da olması, belediyenin asli görevi olan temizlik hizmetini dahi yerine getiremediğini gözler önüne serdi. Hal böyle iken yaz aylarında sahilleri esir alan kirlilik, duş ve tuvaletlerin içine girilmez vaziyeti yüzünden eleştiri yağmuruna tutulan Okan Yanmaz yönetimi, son olarak Karadeniz’in Akçakoca kıyılarını koli basili bakterisi esir alması gerçeği karşısında ne yapacağını şaşırdı.
KÖTÜ YÖNETİMİNE KILIF UYDURMAYA ÇALIŞIYOR
Sağlık Bakanlığı Yüzme Suyu Takip Sistemi ile ortaya konan sağlık skandalının arka planında Akçakoca’ya yaklaşık 30 yıl önce kazandırılan ve bölgede tek olan biyolojik arıtmanın yeterli kapasitede çalışmadığı gün yüzüne çıktı. Tamamı belediyenin kötü yönetiminin eseri olan bu gelişmeleri haberleştiren basını ‘düşman’ ilan ederek, esnafla karşı karşıya getirmeye kalkan Akçakoca Belediye Başkanı Okan Yanmaz’ı ‘Yorumlu-yorum’ programında eleştiren Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, programda şu ifadelere yer verdi:
“DENİZ TABİRİ YERİNDEYSE SÜT GİBİ”
Öncü Medya ve yan kuruluşlarında haberler yapmıştık geçtiğimiz günlerde. Akçakoca’daki konu ile ilgili Akçakoca Kaymakamlığı’nın 20 yıla kadar hiç görülmemiş bu kadar rüzgara, yağmura ve fırtınaya rağmen herkes denize girmiş. Dip akıntı var, ters akıntı var falan. Jetskiler çalışmış, insanlar kurtarılmış veya bu kadar dalgalı denizde denize girilmiş. Bu ağustos ayı içerisinde deniz tabiri yerindeyse süt gibi ama kaymakamlık açıklama yapıyor ve denize girmeyi yasaklıyor. Kaymakamlık devlet ve devlet aklını kullanır. İşin arka planında farklı şeyler olabilir, ama toplumu yönetmek için devlet aklını, her şeyin bir hakikati vardır, bu hakikat içinde iklim şartlarına bağlıyor.
“BİYOLOJİK ARITMA TESİSİ YETERLİ ÇALIŞMIYOR”
Ama nedir? 66 kat artmış Akçakoca’nın plajlarında koli basili ve rahatsızlık verecek boyutta. Hani imdat pozisyonuna tam gelmemiş, ama rahatsızlık boyutlarına gelmiş. Tabii bunun sebeplerinden bir tanesi ise biyolojik arıtma tesisinin yeterli şekilde çalışmaması. Akevler’de akşam saat 20:00 ile 22:00 arasında lağım kokulu sendrom veya bir şov yaşanıyor. Orada Çivi Deresi’nde sorun öyle, sıkıntı büyük. Gerek bakteri oluşumundaki yetersizlik ki bu sorun da 150 – 200 bin liralık bir rakamla çözülebilecek. Demek ki belediyenin imkanı şu anda ona müsait değil. Bu kokuyu da bu denizde çekeceğiz.
“AKÇAKOCA HEPİMİZİN, AKÇAKOCA’YI ÇOK SEVİYORUZ”
Fakat burada iş başka yere doğru gidiyor. Bizim bir meselemiz yok! Akçakoca hepimizin, Akçakoca’yı biz çok seviyoruz. Yani esnaf bize diyor ki; ‘Sadullah neden böyle haber yapıyorsun?’ Şimdi burada duralım. Biz haber yapmayalım mı? Biz Akçakoca’ya gitmeyin demiyoruz ki… ‘Akçakoca’ya gitmeyin; esnaf sizi öyle kazıklar, şöyle kazıklar, esnafın yemekleri iyi değil, çok pahalı, şöyle kötü, böyle kötü’ demiyoruz ki… Dedik ki biz; ‘Akçakoca denizinde 600’lerin üzerinde, 400’lerin üzerinde koli basili var. Yani lağım sularının denize karışmasından kaynaklı bir sıkıntı var. Ereğli’de bu altı, Kocaali’de 8 Akçakoca’da 600, anlatabiliyor muyum? Şimdi bu var diyoruz burada, çözüm üretilsin. Kaç günden beri var. Biz haber yaptıktan sonra da insanlar, ‘Esnafı sevmiyorsun, düşmansın’ diyorlar. Değiliz, ne alakası var.
“BİZ ‘ESNAFA GİTMEYİN!’ DEMİYORUZ”
Hani Kütahya’da yaşlı bir adam belediyeye telefon ediyor; ‘Oğlum bu köpekler var ya bu köpekler, sabahları bize çok saldırıyor’ diyor. Çocukta söylüyor ki ona biz diyor onları aşılattık, kısırlaştırıyoruz. Yaşlı adam da ‘Allah Allah’ diyor. Biz demiyoruz ki esnaf kalitesiz, esnaf para kazanmasın, öyle bir dert yok. Eğer esnafın parasını kazanamaması o denize giren kolibasilinden ise ben düşman değilim o esnafa. O esnafı o hale düşürenler neden çözüm üretmiyor? Böyle bir şey olabilir mi? Ben şunu da söyleyeyim, benim Okan Yanmaz ile şahsi bir meselem var. Okan Yanmaz’ın babası ile ben gazetecilik yaptım. Okan Yanmaz’ı ben çok severim. Evime de geldi, tereyağlı, keşli, dartılı yumurtalar da ikram ettim. Yani bizim meselemiz Okan – Sadullah meselesi değil ki, Akçakoca meselesi. Eğer ortada bir sıkıntı varsa, biz günlerden beri bunu bilmemize rağmen sessiz kaldık. Ama herkes hastanelere koşunca, oranlar çıkınca, denize girmek yasaklanınca tehlikenin geldiğini anlattık.
“AKÇAKOCA’YA DÜŞMANLIĞI 3 MAVİ BAYRAĞI TUTAMAYANLAR EDİYORDUR”
Biz esnafa gitmeyin, çay içmeyin, kahve içmeyin demedik ki. Dedik ki; koli basil var, sıkıntı büyük, bunun çözümünü belediye bulsun. Önce yumuşak yumuşak gittik, hiçbir çalışma olmadı. Ama şunu söylüyorum, Allah rahmet eylesin Hüseyin Yanmaz ile dahil benim dostluğum var, belediye başkanlığı adaylığında, hani bir hukukumuz da var. Konuşulanlar, edilenler, ben onu bilmem, şahsi mesele olmaz, devlet ve kamu işlerinde. Bugün itilaflı olursunuz, yarın dost olursunuz. Dost olmazsanız da, düşman da olmazsınız. Ama Akçakoca’ya düşmanlığı ben etmiyorum, Akçakoca’ya düşmanlığı Tuncay Türkgülü de etmiyor, Akçakoca’ya bir düşmanlık yapan varsa orada çözüm üretemeyip de bu suyu 600 bazlarına, 400 bazlarına 12 plajda yüksek seviyeye çıkartıp, 3 tane mavi bayrağı tutamayanlar ediyordur. Düşman arıyorsanız bu memleketteki yönetim noktasında, irade noktasında çözüm üretemeyenlerdir.
“KAMU MESELESİNİ, ŞAHSİ HIRS VE HEVESİ OLMAZ”
Birde insanlara ithamlar var, kimin ne ithamı varsa şu ekranlarda, canlı yayında adam gibi konuşmaya da razıyız, hazırız. Yani yevmiyeli ‘Düğün evinin oynakçısı’ gibi, ‘cenaze evinin ağlakçısı’ gibi yevmiyelilerini biz biliyoruz. Yani netice itibari ile kamu meselesini, şahsi hırs ve hevesi olmaz. Ben, hani ‘Sahibinin hatırı vardır’ derler ya; ben Okan Yanmaz’ı sadece Hüseyin Yanmaz’ın hatırasına severim ve rahmetli Akçakoca’ya çok hizmet yaptı. O Esentepe’de gördüğünüz binalar, yerleşim yerleri rahmetli Hüseyin Yanmaz tarafından açıldı. O Kale’ye kimse gitmiyordu, Kale’de bugün yerleşim varsa, Kale’de eğer insanlar keyifli ise o Kale’yi sit alanından çevirip yerleşim birimine açan Hüseyin Yanmaz’dır. Allah rahmet eylesin.