Düzce Cumhuriyet Başsavcısı Yasin Emre’nin kente ve yargı camiasına sağladığı başarılı hizmetlerden bahseden Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, “Hepsinden önemlisi Körpeşler civarında adli personele, hakimlerimize, savcılarımıza 30 dairelik bir lojman kazandırdı. Hakikaten güzel bir dokunuş, Yasin Emre'nin Düzce'de bıraktığı eser.” açıklamalarında bulundu. Ayrıca Ünsal, yeni eğitim-öğretim döneminin başlamasına günler kala yaşanan trafik ve otopark sorununa parmak basarak, “Niye bu Kuzeybatı Çevreyolu veya Düzce'nin trafiğini rahatlatacak, iklimini rahatlatacak, coğrafyasını rahatlatacak adımlar atılmadı? Şehir merkezinde tıkandık kaldık. 9 Eylül'de Allah bu millete kolaylık versin.” ifadelerine yer verdi.
Öncü TV ekranları ve 100.2 Radyo Öncü ortak yayını ile Düzce’nin gündemini belirleyen, konuşulmayanların konuşulduğu Yorumlu-Yorum programı ilgi ile takip edilmeye devam ediyor. Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, kendisinin hazırlayıp sunduğu programın son bölümünde Düzce Cumhuriyet Başsavcısı Yasin Emre’nin şehre iz bırakan çalışmalarına değindi.
“ADLİYE SARAYI’NIN ADI VARDI AMA ŞU ANDA ADIYLA BERABER EYLEMİ DE VAR”
Düzce Cumhuriyet Başsavcısı Yasin Emre’nin başarılı bir bürokrat olduğunun altını çizen Ünsal, “Türkiye için güzel bir gün, anlamlı bir gün. ‘Adalet mülkün temelidir.’ diyor ya Hz. Ömer, bugün (2 Eylül) adli yıl açılışı vardı. Sayın cumhurbaşkanımız da katıldı. Adalet noktasında hak ve hukuk noktasında inşallah adli yıl başlangıcı bu ülkeye, bu insanlığa, adliye camiasına hayırlara vesile olsun. Cumhuriyet Başsavcımız Yasin Emre’nin şehrimize katkısı çok anlamlı. Hakikaten Düzce'ye çok değerli hukukçularımız, başsavcılarımız, hakimlerimiz gelmiştir. Yasin Emre Düzce'ye çok büyük bir imza attı. Adliyenin önüne ön bürolar yaparak adli mekanizmanın hızlanmasına çok ciddi bir dokunuş sağladı. İdari yargı da artık yeni personellerin gelmesiyle Düzce'de önümüzdeki dönemde hizmet verecek. Eskiden Bolu'ya gidiyorduk, oraya gidiyorduk. Burada bu iş de olacak. Hepsinden önemlisi bu Körpeşler civarında adli personele, hakimlerimize, savcılarımıza 30 dairelik bir lojman kazandırdı. Hakikaten güzel bir dokunuş, Yasin Emre'nin Düzce'de bıraktığı eser. Tabii bunda siyasi ve Ankara'daki bürokrasi camiasındaki iletişimlerin, milletvekillerinin ve il başkanlarının bir etkisi var. Siyaset her zaman vardı, adliye her zaman vardı, başsavcılık makamı her zaman vardı. Sayın Yasin Emre'nin Düzce'ye dokunarak kattığını hakikaten hiçbir makam, hiçbir yetki, hiçbir etki katmamıştır. Adliye Sarayı’nın adı vardı ama şu anda adıyla beraber eylemi de var. Ön bürolarıyla, gerek mekanizmasıyla Düzce Adliyesi birçok ile göre çok başarılı. İnşallah bu böyle devam eder. Yarın bir gün Sayın Başsavcı da gidecek ama yerine birileri gelecek. Başka başsavcı gelecek ancak buradaki hakikat şu; aynı kaliteyi yakalayamadığı zaman daha iyi anlaşılır. Sayın Emre'ye ve adli yılda adalet bekleyenlere, hukuk bekleyenlere, hak bekleyenlere hayırlara vesile olsun. Hani bir söz daha var: Geç gelen adalet, adalet değildir. Adalet vakti zamanında, yerinde ve konumunda gelmeli. Bunun için de ciddi bir yapısal reforma da ihtiyaç var. Anayasal değişikliğe de ihtiyaç var. Memleketin anayasası çok önemli. Vakti zamanında Türkiye'nin dış borcu 14- 15 milyar dolardı Tansu Hanım (Tansu Çiller) döneminde. Telekom'un PTT'nin T’sini satıyorlardı. O dönem Mümtaz Soysal müracaat etti, Anayasa Mahkemesi’nden iptal ettirdi. Yıllar sonra 6 milyar dolara satamadı, Türkiye'nin dış borcu da arttı. Anayasa çok önemli, anayasa ekonomide ve hayatın bütün birimlerine her maddesi dokunur.” ifadelerini kullandı.
“DÜZCE’DE 9 EYLÜL’DE KABUSU YAŞAMAYALIM”
Okulların açılmasıyla ile birlikte Düzce’de yaşanacak trafik yoğunluğu ile ilgili acil önlemlerin alınmasını da ele alan Ünsal, “9 Eylül'de okullar açılıyor. Düzce'de çok ciddi bir otopark ve trafik sıkıntısı başlayacak. Mesela Memur-Sen’den gelirken birkaç ışık yanmadan karşıya geçemiyorsun. Bize hikaye anlatmasın kimse, D-100 Karayolu'nun geçmediği birçok ilde dalçıklar var. Bize hikaye anlatıyorlar. Gerek Kervan’da gerek Düzce'nin muhtelif bölgelerinde iki tane dalçık olsa bunlar olmayacaktı. Mesela Karadeniz Ereğli’de 20 bin ton çelik üretiliyor. Bu araçlar sürekli buradan İstanbul istikametine gideceği zaman yeni açılan Çamköy'de yoldan geliyorlar, alternatif yol. Başka alternatif var mı? Yok. Peki niye alternatif bugüne kadar olmadı? Millet niye varlık içinde darlık çekiyor? Bu siyaset, bir dertlenme mekanizması. Faruk Özlü dertlendi, Çamköy yolunu açtı. Ama yerel imkanlar bu kadar. Genel imkanlarda niye bu Kuzeybatı Çevreyolu veya Düzce'nin trafiğini rahatlatacak, iklimini rahatlatacak, coğrafyasını rahatlatacak adımlar atılmadı? Şehir merkezinde tıkandık kaldık. 9 Eylül'de Allah bu millete kolaylık versin. Nasıl geçecek, nereye park edecek, nasıl bir keşmekeş olacak hep beraber göreceğiz. Vakti zamanında yeterli ve gerekli tedbirlerin alınamamasından dolayı bunlar böyle oldu. 9 Eylül'de okullar açılıyor ya bir kırtasiyeci mafyası çıkıyor. Bunlar bir kıyafet mafyası gibi, ‘Okullarda şu kıyafet olacak!’ diyorlar. Kıyafet serbest değil mi? Niye milleti tektip elbiseye, sisteme dahil ediyoruz? Maalesef memleketin durumu böyle.” dedi.